Evet bizim de yani gazetecilerinde günleri var. Hem de yılda iki gün. Biri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü diğeri de içinde bulunduğumuz ay olan 4 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı. İki bayramımız olmasına rağmen mutsuz olan tek meslek biziz sanırım. Gazeteciler hiçbir bayramı bayram olarak kutlayamıyoruz. Tüm bayramlarda istisnasız çalışıyoruz. Bundan gocunuyor muyuz? Asla. Ama bazen hakkımızı almak bizler de istiyoruz.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 4 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda tüm siyasiler, kurum müdürleri, başkanlar, STK’lar ve daha bir çok kişi istisnasız sosyal medya hesaplarından ya da mesaj yoluyla kutlama mesajları yayınlıyorlar. Biz sizden bizi kutlamanızı ya da hediyeler göndermenizi istemiyoruz. Biz sizden en azından her gün bir yerel gazete alarak bize sahip çıkmanızı istiyoruz. İşiniz düştüğünde yana yakıla bizi arıyorsunuz. Bunu haber yapabilir miyiz diye. Evet biz bu işi severek yapıyoruz. Ama bir yandan da geçinme kaygımız var. Siz bunu göz ardı ediyorsunuz. Biz susarsak siz susarsınız. Biz sizin sesiniziz.
Basın çalışanları olarak sizden ricamız bize saygı duyun. İşimizi yaparken bizi sıkmayın. İtip kakmayın. Bizler sizler için, sizlerin sesi olmak için çalışıyoruz. Yaz kış, yağmur, çamur demeden her gün sokaktayız. Herkes evine çekildiğinde biz ine sokaktayız. Birinin sesi olmak, umudu olmak için, sizleri bilgilendirmek için biz hep sokaktayız.