Bu terimi belki daha önce hiç duymamış olabilirsiniz. Ancak 2006 yılından beri TÜİK tarafından her yıl gelir dağılımı yanında yaşam koşulları ve yoksulluk gibi konulara dair de Gelir ve Yaşam Koşulları araştırması yapılmakta. İşte bu araştırma verilerine göre,2018 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 25,5’i belirtilen ihtiyaçların en az dördünü karşılayamayarak ciddi maddi yoksulluk yaşamış.

TÜİK ve Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), finansal sıkıntıda olma durumunu ifade etmek için “maddi yoksunluk” kavramını kullanıyor. TÜİK’in ve Eurostat’ın ortak kullandıkları tanıma göre; aşağıda belirtilen dokuz maddenin en az üçünün ekonomik olarak karşılanamaması, maddi yoksunluk durumu olduğunu gösterirken bu maddelerden en az dördünün karşılanamaması ise ciddi maddi yoksunluk durumuna işaret ediyor.

-Çamaşır makinesi
-Renkli televizyon
-Telefon
-Otomobil
-Beklenmedik harcamalar
-Evden uzakta bir haftalık tatil
-Kira, konut kredisi, borç ödemeleri
-İki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek
-Evin ısınma ihtiyacı

2018 yılında Avrupa’da ciddi maddi yoksunluk çeken nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler; Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Litvanya ve Kıbrıs iken bu oranın en düşük olduğu ülkeler ise İsveç, Hollanda, Finlandiya, Avusturya ve Çekya.

Türkiye nüfusunun %58,3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamıyor. Yine araştırmaya göre, Türkiye’de iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamayan nüfus oranı %32,2 iken beklenmedik harcamaları karşılayamayan nüfus oranı ise %30,4. Son olarak nüfusun %70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri ya da borçları olduğunu beyan etti.

Doğruluk Payı sitesinin TÜİK kaynaklarından derlediği Ciddi Yoksulluk ile ilgili veriler bu şekilde. Bu verilere baktığımızda ülke nüfusunun dörtte birinden fazlası ciddi yoksulluk çekiyor. Bu veriler önceki yıllara oranla düşüş kaydediyor olmasına karşın, içinde bulunduğumuz ekonomik açmazlar nedeni ile bu yıl aşağı doğru mu, yoksa yukarı doğrumu ivme yakalayacağı önümüzdeki yıl TÜİK verilerinin açıklanması ile ortaya çıkacaktır.
Şurası da bir gerçek ki, resmi enflasyon rakımı ile devletin mal ve hizmetlerine yapılan zamların karşılaştırıldığında ciddi yoksulluk oranının daha da artacağı ve yüzde 26,5 oranının da üstünde bir orana ulaşacağı da söylenebilir.

Sonuç itibarı ile ülke insanı olarak yoksullaşıyor ve giderek de yoksullaşmaya devam ediyor gibi görünüyoruz. Yaşanan her ekonomik kriz toplumun biraz daha yoksullaşmasına ve ciddi yoksulluk oranının da artmasına neden oluyor. İşte bu noktada üretimi arttırılması ve pastanın büyütülmesi yanında ülkedeki gelir dağılımını da adil bir biçimde olmasını sağlamak da gerekli. Bu olmadığı sürece de verilerin ifade ettiği gibi ülkenin en üst gelire sahip kesiminin gelirleri 0,2 oranında da olsa artmaya devam edecek ve en yoksulların da aynı oranda yoksullaşmaya devam edeceği bir gerçek.
Unutmayın ülkenin dörtte birinden fazla nüfusu ciddi yoksulluk içinde…