Son zamanlarda bir darbe söylemidir aldı başını gidiyor.
İktidara göre muhalefet darbe için yanıp tutuşuyor.
Muhalefete göre iktidar ekonomik sıkıntıları perdelemek ve konuşulmasını engellemek için darbe söylemlerini bir gündem saptırma aracı olarak kullanıyor.
İşin siyasi ayağından gayrı durumdan vazife çıkaranlar da yok değil, tıpkı cübbeli Ahmet Hoca gibi.
Önceki gün Cübbeli konuyla alakalı olarak söylemlerde bulunmuş ve altı, yedi ay önce darbeyi rüyasında gördüğünü belirterek "Ben bu rüyayı yakın görmedim. Yakın derken var 6-7 ay. Bir kaç rüya gördüm 15 Temmuz'dan sonra. Bu rüyalara göre darbe tehlikesi var. Askeri bir darbe. Ben durduruldum, indirildim, kimlik soruldu. Sokağa çıkma yasağı var. Bu şekilde gördüm. Allah muhafaza buyursun" ifadelerinde bulunmuş.
Ebe cübbeli, konuşmadığı bir bu kalmıştı, bu konuda da konuştun ya. Hem bu işler öyle rüyada falan görmek gibi değildir. Bırak darbe korkusu salmayı da sen otur oturduğun yerde.
İşin özüne baklam gerekirse de Türkiye’de ne darbe beklentisi içinde olanlar var, ne de bu ülkede bir daha darbe olur. Türkiye bugüne dek darbelerden çok çekti. Bugün çektiklerimizin bir kısmının tohumları da son 12 Eylül darbesinde oluşturulan iklimin sonucudur.
Türkiye’nin darbeleri değil, ekonomiyi düşünmesi, işsizliği düşünmesi, yeni teknolojiler üretmesi gerekiyor. Tıpkı İHA’larda, SİHA’larda olduğu gibi. Türkiye’nin ne darbelerle ne de darbe söylemleri ile kaybedecek zamanı yok…
İşsizlik rakamları açıklandı: TÜİK’e göre azalmış!
TÜİK, Şubat ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Buna göre işsizlik, 2020 yılı Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 502 bin kişi azalarak 4 milyon 228 bin kişi oldu. İşsizlik oranı yüzde 13,6 seviyesinde. Genç nüfusta ise işsizlik yüzde 24,4
İŞSİZLİK RAKAMLARI
Türkiye İstatistik Kurumu Şubat ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. TÜİK’in verilerine göre 15 ve yukarı yaşlardakilerin işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 502 bin kişi azalarak 4 milyon 228 bin kişi olmuş. Yani işsizlik oranı 13,6 seviyesinde, Şubat 2020 verilerine göre.
Bu veriler elbette Kovit-19’un yarattığı olumsuzluklar öncesi verilerini içeriyor. Yani Mart ayından önceki veriler. Kovit-19 salgını sonrasında oluşan işsizlik ile birlikte ülkedeki işsizliğin hangi boyutlarda olacağını önümüzdeki aydan itibaren yine TÜİK verilerinde görmeye başlayacağız.
Ortada bir gerçek varsa, o da ekonomistlerin ifadeleri ile salgın nedeni ile işsizlik rakamlarının bir-iki puan arta bileceği gerçeği.
Salgının yarattığı kriz sonucunda birçok uluslararası şirket küçülme yoluna gidiyor. Zira önümüzdeki altı aylık süreci tahmin edemiyorlar. Gelecek yıl ne olacağını şimdiden ön göremiyorlar. Ayrıca salgının yarattığı talep daralması ve artan fiyatlar nedeni ile üretimin azalacağı bu nedenle de toplu işçi çıkarmaların yaşanabileceği, bunun da işsizliği olumsuz yönde etkileyeceği görüşünde birleşiyor, uzmanlar.
Türkiye özelinde baktığımızda iki ay gibi bir süredir küçük esnaf kapalı. AVM’ler dahil bir çok işyeri kapalı ve çalışanların bir bölümü işten çıkarıldı, bir bölümü kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Ancak normale dönüldüğünde de 16 Mart öncesindeki gibi olmayacağı da ortada. Zira ekonomik olarak insanlar zor günler geçirdiği gibi, virüs korkusu ile de topluluklara katılmaktan, restoranlara gitmekte uzak duruyorlar.
Tüm bunlar üst üste eklendiğinde önümüzde süreçte arz talep dengesinin bozulması ve talep daralması nedeni ile işsizler ordusuna yenilerinin ekleneceğini öngörmek hiç de zor olmasa gerek…