İnsanların hayattan beklentisi genel anlamda düşünüldüğünde oldukça fazla. Mesela günlük hayatımızda bile çoğu şeyden şikayetçi olabiliyoruz. Her şey planlı, programlı gitsin istiyoruz. Ama bazen her şey istediğimiz gibi ilerleyemeyebiliyor. Düşünüp olayı düzeltmek yerine şikayet edip suçu başkalarına atabiliyoruz. Bazen sinir harbiyle ne yaptığımızı bilmiyoruz. Sonradan kendimizle baş başa kalınca şikayet ettiğimiz her ne varsa kendimizle konuşup her ne varsa içimizde tartıyoruz.
İnsanlar yalnızken sakin kalmayı başarabiliyorsa bir şeylerin farkına varmış diyebiliriz. Başlarda anlayamasak da sonradan bir şeylerin farkına varabiliyoruz. Şikayet ettiğimiz şeyleri idrak etmede en etkin yol bu diyebiliriz.
Yaşadığımız, tecrübe kazandığımız durumlar bizde yeni ufuklar da açtırabilir. Hayattan gün geçtikçe bir şeyler öğreniyoruz. Kapıdan çıktığımız her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Yeni suratlar, yeni yerler görüyoruz. Hayattan öğrenmemiz gereken çok şey var. Hayat bir sınav ve bu sınavı geçmek bizim elimizde. Şikayet ettiğimiz her şeyi oturup düşünsek, şikayet etmek yerine hayatımızı nasıl daha anlamlı ve güzel hale getiririm diye düşünsek eminim ki bu yaptığımız yanlışları da azaltacağız. Şikayet kavramı genelde ebeveynlerin çocuklarına her dilediklerini vermeleri, ne isterse yapmalarından ibaret.
Çocukların yetiştirilme şekli ilerleyen hayatı için önemli bir yere sahip. Her istediği yapılan bir çocuğun hayatında hep isteyen konumda olmasını ve daha fazla istemesini de mümkün kılmaz mı? Bence mümkün kılar. Çocuklar her istediği yapılırsa mutlu olmayı yavaş yavaş hayatlarından silerler. Nasıl olsa her istediğim yapılıyor düşüncesiyle ailelerinin alacağı şeye ihtiyacı olmamasına rağmen aldırmaya çalışması çocukları aşırı tüketen konumuna indirgiyor. İnsan nankördür, mutlu olsa bile daha fazlasını ister hatta en iyisini ister. Onlara ihtiyaçları kadarıyla yaşamalarını öğretebiliriz. En ufak bir şeyle mutluluk kavramını çocuklarınıza öğretseniz daha güzel olmaz mı? Bence çocuklar yokluğu da bolluğu da öğrenmeli. Yeri geldiğinde elinde bir şey yokken bile şükretmeli ki kendine aynadan bakınca ‘elimde hiçbir şey yokken bile mutluyum ‘’diyebilmeli.