İnsanlar bazı şeyleri çok düşünüyor. Zihninin bir köşesinde hep yaşadığı olayları, yaptığı yanlışları tartıp duruyor. Başlarda normal gelen bu davranış sonralarda büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu genel olarak tüm bireylerin sorunu olabilir. Bilimsel olarak açıklaması bulunan bu durumda bir olayı çok düşünen, üzerinde kendi kafasına göre yorumlarda bulunan, kendisiyle konuşan insanlar ileride şizofren olmaya meyilli insanlardır. Bununla ilgili bir video izlemiştim. Videoda psikolog, ‘’küçük şeyleri zihninde acaba ben burada yanlış mı yapıyorum’’ şurada şunu yapmasa mıydım? diye düşünüyorsa bu bir hastalıktır‘’ demişti. Bizler yaşadığımız olaylar üzerinde çok düşünüp, geçmişi çok kurcalıyoruz. Psikoloğun dediğine göre bu olayları aşabilmemiz için yapacağımız yöntemler varmış. Bu yöntemlerle bu alışkınlığımızdan kurtulabilirmişiz.

‘’Asla geçmişte yaşama; ama daima geçmişten ders al.’’ diyen Mevlâna ne güzel de açıklamış geçmişi geçmişte bırakmamız gerektiğini. Neden geçmişe takılı kalıyoruz, bunu hiç düşündünüz mü? Ben bunu hep düşünüyorum. Her insan geçmişte bazı olaylar yaşamış ve bu olayları şimdiki ana taşıyorlar. Olaylar üzerinde kendi kafasına göre düşünceler içindeler. Geçmişte yaşadığı bir olayı sürekli dillendiren insanların, gelecekte bir pürüzle karşılaşabilmeleri oldukça yüksek. Hayatı boyunca atacağı adımların üzerinde onlarca kez düşünen insan olmaktan ne zaman kurtulabiliriz? Bu olay bizi hem kararsız bir insan hem de kendine güveni olmayan insan moduna sokabilir. Kendimizi hep kendine güveni tam bir birey olarak yetiştirmeliyiz.

İnsanları bu sonu olmayan düşünce girdabına atan şey korkularıdır da diyebiliriz. Takıntı kalıcı ve tekrarı olan bir durumdur. Takıntılarımızı unutmanın yollarından biri de o olay üzerinde düşünmemizi en aza indirmektir. Kendimizi oyalayacak hobiler yapmamızı sağlayabiliriz. Ya da eğlenceli müzikler dinleyerek, Arkadaşlarımızla sohbet ederek de bu durumu aşabiliriz. Korkularımıza yenik düşmemizin tek sebebi gereksiz olayları kafamızda kurcalamaktır. Ne zaman bu durumu aşarsak asıl mutluluğa kavuştuğumuz an o an olabilir. İleride şizofren hastalığının meydana gelmesi ya da Alzheimer hastalığına da sebep olabiliyor. Bu hastalığa kapılan çoğu insan geçmişte yaşadığı korkular, kafasına taktığı olaylar sonucunda bu duruma geliyor. Yani belirtmek istediğim durum şu ki mutlu olabilmek, hayatımızda her şeyin yolunda gidebilmesi için hayatımıza gereksiz anlar, gereksiz konuları sokmamalıyız ki bunu çözüme kavuşturabilelim.