Benjamin Franklin'in ünlü bir sözü vardır: “İki şey haricinde hayatta hiçbir şey kesin değildir. Bunlardan biri ölüm, diğeri ise ödemek zorunda olduğumuz vergilerdir.“ Bu, çok doğru bir tespittir. Biz yetişkinler için vergiler oldukça korkutucu olsa da, söz konusu çocuklar olduğunda ölüm kavramı onlar için vergilerden çok daha korkutucudur. Ölüm hakkında konuşmak ailelerde adeta bir tabudur. Bu konu açıldığında eve genellikle birden huzursuz bir atmosfer hakim olur. Kişiler neredeyse ölüm hakkında konuşmamayı tercih ederler, sanki böyle bir şey hiç yokmuş gibi. Ama ne yazık ki ölüm hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır ve en az doğum kadar normal bir kavramdır. Çocuklarımızı bu kavrama kademeli olarak alıştırmak hayatları boyunca size minnettar kalacakları bir durum olacaktır.
NEYİ NASIL SÖYLEMELİ
- Küçük çocuklarla ölüm hakkında konuşurken oldukça hassas ve özenli olmaya dikkat edin. Anlaşılır ve basit bir dil tercih edin. Size sorulan soruları nazikçe, sabırla ve basit bir şekilde cevaplayın. Sakın çocuğunuzun sorularını duymazdan gelmeyin ya da geçiştirmeyin.
- Ona birinin anneanne veya dedesinin vefat ettiği ya da evcil hayvanını kaybetmiş bir insandan bahseden hikayeler yardımıyla olayı daha iyi anlamasına yardımcı olabilirsiniz. Basit açıklamalar yeterli olacaktır.
- Okulöncesi çağındaki bir çocuğa birinin ölümünden bahsederken fiziksel özelliklere odaklanılmalı. Kişinin yaşadığı kaza ya da hastalık dile getirilip çocukta daha fazla kafa karışıklığı ya da korkuya sebebiyet vermemeye dikkat edilmeli.
- Duygularınızı aşırı olmamak kaydıyla dışarı vurun. Ama sakın çocuğunuzun önünde aşırı yas tepkileri göstermeyin. Çocuğunuz eğer ağlamak isterse yanınızda rahatlıkla ağlayabileceğini söyleyin. Eğer o sizin ağladığınızı görürse ona üzgün olduğunuzu ve zaman zaman yetişkinlerin de ağlayabileceğini söyleyin.
- Benzetmeler kullanmayın. Çoğu ebeveyn çocuklarına ölen bir yakınından bahsederken “o uzun bir uykuya daldı“ ya da “o artık çok uzaklara gitti“ gibi ilk bakışta oldukça masum görünen fakat çocuğa içten içe korku ve endişe aşılayan cümleler kurarlar. Bu sözcükler çocukları eğer uykuya dalarlarsa ölebileceklerini ya da sizin onlardan uzak bir yere gittiğinizde ölebileceğinizi düşünmeye sevk edebilir. Onun yerine kişinin neden öldüğünü basit ve net bir şekilde dile getirin. Örneğin “Deden artık çok yaşlanmıştı ve artık vücudu eskisi kadar iyi çalışmıyordu.“ diyebilirsiniz. Eğer ölen kişi bir hastalık sebebiyle öldüyse, hayatta bazı rahatsızlıkların ölümcül olabileceğini ve ölen kişinin de bu hastalık sebebiyle öldüğünü söyleyebilirsiniz.
- Çocuğunuz eğer ölüm hakkında konuşmak istemez ve sessiz kalmayı tercih ederse ona saygı duyun. Ona gelip sizinle gönüllü konuşması için zaman verin. Çocuğu konuşmaya zorlamak ya da o hazır olmadan ona açıklamalarda bulunmak faydadan çok zarar verebilir.
- Çocuğunuzun bir hayvan beslemesi çocuğun ölüm kavramı ile güvenli bir şekilde tanışması ve ona alışması için güzel bir fırsattır. Beslediği bir balığın ya da kuşun öldüğünü tecrübe eden çocuk, ölümün bir canlı için doğal bir durum olduğunu birinci elden görerek ileride yaşayacağı daha büyük kayıplara karşı hazırlıklı olmasına yardımcı olur. Çocuğunuzun kaybettiği bir hayvan dostu için duyduğu acıyı sakın küçümsemeyin. Onun kaybı çocuk için en az bir yakınının kaybı kadar acı verici ve üzücü olabilir. Bu sebeple pet arkadaşının kaybı konusunda da aynı hassasiyeti göstermeye çalışın.