Dünyaya tam olarak ne için gelmiş olabiliriz? Daha iyi yaşamak, mutlu olmak ve nitelikli bir hayat sürmek için mi, yoksa hayatta kalmak için mi? Elbette bu skala uçtan uca değişiyor. Kimi zaman hayatta kalmak için, güven arayışı ile hareket ederken kimi zaman nitelikli bir yaşam için çeşitli eylemlerde bulunuyoruz. Hayatta kalmak ve güven arayışı üzerine kurduğumuz bir dünya bize daha çok geleneksel kalıplarımızı hatırlatıyor, oysa iyi ve nitelikli bir yaşam sanki modern dünyanın bize sundukları arasında. Bu ikilemi evlilik dinamikleri içerisinde değerlendirecek olursak; geleneksel evlilik kalıpları uzun yıllardır değişim ve dönüşüm içinde. Kadın evde anne ve eş rolünü üstlenirken çalışma hayatına da aktif katılım göstermekte ve çoğu zaman işini de en iyi şekilde yapmanın alternatiflerini aramakta. Kendini geliştirmek, üretmek ve daha çok bireysel tatmin yaşamak istiyor. Ancak bu istekleri karşısında ‘karnımız doysun, başımızı örten bir çatımız olsun yeter’ tavrı ile karşılaştığında yaşadığı hayal kırıklığını da tüm yüklerinin yanına sıkıştırmak zorunda kalıyor.
Peki bu durum genel olarak bir çatışma doğurur mu yoksa bir orta yol bulmak mümkün müdür?
Kadının evrimsel olarak erkeğin getireceği av ile karnını doyurma kodlarına sahip olması böyle bir noktada onun için avantaj gibi görünüyor bugün modern dünyada kadın aktif olarak çalışma hayatının içinde olsa dahi bilinç dışı kodları diğerine güvenmeye daha el verişli. Çalışmak istemiyorum, çocuğumu büyütmek istiyorum dediğinde de yadırganmıyor, yargılanmıyor. Toplumsal kabul görme ihtimali daha yüksek. Ancak bir erkeğin başka birine yaslanması, -kendi öz babası dahi olsa- toplumdaki ‘erkek’ kimliğine zarar veren, ona saygı duyulmasını engelleyen bir durum. Bu elbette olması gerekenleri değil şuan itibariyle mevcut olanı ifade etmeye çalıştığım bir tablo. Sorumluluk ve güveni tesis etmeye yönelik güdülenmiş bir erkek bunu sağladığında tatmin hissediyor ve hayattan yeterince doyum alıyor. Zaten dolu olan bir bardağı dolduramazsınız. Oysa kadın; güveni yalnızca maddi bir mesele olarak görmüyor. Bir yönüyle -maddiyat temelde onun meselesi olmadığından- maddi sorunlar halledildiğinde bardağının yarısı hala boş. Onun tatmin ve güvende hissedebilmesi için duygusal bağ kurmaya ve ortak gelişime de ihtiyacı var.
Toplumsal kodlar, bilinç dışının aktif şekilde hayatımıza tahakkümü, bir şeyleri zihnimizde bir yerlere koymanın dayanılmaz hafifliği. Peki ya tekere çomak sokmak istersek; ‘böyle gelmiş böyle gider’ dediğimiz bir çok şeyi dönüştürmeye karar verirsek. İşte orada ne toplumsal kodlar, ne korkular, ne de bize daha konforlu hissettiren şemalara ihtiyacımız kalmıyor. Öncelikli olarak ihtiyacımız olan farkındalık ve niyet...
Kendi yaradılışımız ve varoluşumuz itibariyle ihtiyaçlarımız ve kazanımlarımıza bakarken; karşımızdaki insanın farklılığını da gözden kaçırmamamız gerekiyor. Görevini yerine getirmiş aslan edasıyla akşam TV’nin karşısına kurulan bir adamın duyarsızlığı ile kendi arzu ve isteklerini mutlak doğrularmış gibi kabul ettirmeye çalışan bir kadın madalyonun iki yüzü gibidir. Burada öncelik açık iletişim ve kendini ifade etmekten geçiyor, bunun sonrasında ise kendi konfor alanımızdan çıkmaya gönüllü olmak elbette diğer bir meselemiz. Karşımızdaki insana beklentilerimizi ifade etmek, onun bizim için bir şeyler yapmaya gönüllü olması, kendi yankı odamızdan çıkmak için gösterdiğimiz aktif çaba, karşımızdaki insanı yargılamadan onun daha fazla kendi dünyasına kapanmasına sebep olmadan destekleyici bir ortam yaratmak. İşte bu tablo bizi uzaktan kumanda ile hareket ediyormuşuz hissinden çıkarıp kendi hayatımızın kontrolünün bizde olduğunu bize hissettiren süreçler. Elbette bir anda olmayacak zaman alacak ancak eminim ki hiç başlamamış olmaktan yeğdir. Unutmayın! Önce farkındalık sonra niyet….
Evlilikte güven ve tatmin
Zehra Selimoğlu
Yorumlar
Trend Haberler

Nazilli’yi üzen ölüm! Sevilen esnaf hayatını kaybetti

Aydın’da ekipler alarma geçti! Bozdoğan’daki acı olayın şüphelisi her yerde aranıyor

Aydınlı kadın öğretmen sevgilisine tüm birikimini kaptırdı! 15 yaş küçük sevgilisi birde evli çıktı

Arabada annesiyle birlikte yakaladığı kişiyi 13 yerinden bıçaklayarak öldürdü

Aydınlı emekli doktor diri diri yakılmaktan son anda kurtuldu: Böylesi ancak filmlerde görülür!

İzmir’deki cinayetin ateşi Aydın’a düştü
Reklam