Merhaba Değerli Gençler

Bu yazımda Siz Değerli Gençlerden, beklenti ve sorunlarınızdan bahsetmek, yaşantınıza yön verebilecek bazı önerilerde bulunmak istiyorum.

Her ülkenin, ekonomik, siyasi, eğitim gibi bazı sorunları olabilir. Ancak, bana göre en önemli sorunumuz, siz Çok Değerli Gençlerimizin sorunudur. Gençlerinin ve gençliğinin sorunlarını çözebilmiş bir toplum, tüm sorunlarını çözmüş demektir. Çünkü, gerektiği gibi ve istenen düzeyde eğitilen, her bakımdan donanımlı, aklını kullanarak düşünebilen, vicdan ve merhametinin sesini dinleyerek, yurtsever duygularla, hareket edebilen, hak ve hukuka saygılı, görev ve sorumluluğunun bilincinde olan gençlerimiz, gelecekte Devletin önemli ve çeşitli, kademelerinde görev alacaklardır. İşte, o zaman Devlet Hizmetlerinde hiçbir aksama, görevi savsaklama, yolsuzluk, usulsüzlük, haksızlık, hukuksuzluk da olmayacaktır. Zaman zaman şikayet ettiğimiz tüm bu olumsuzluklar kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır.

Elbette, Siz Çok Değerli Gençlere, öyle ağır nasihatlerde bulunmak niyetinde değilim. Çünkü, nasihat dinlemek kimsenin hoşuna gitmez. Zaten, nasihatler asla dinlenmez, dinlense de ders alınmaz. Herkes, yaşadıklarından ve başından geçenlerden kendisine göre bir nasihat alır ve dersler çıkarır. Eğer, nasihatlerden dersler alınsa idi, yeryüzünde kavgalar ve milyonlarca insanın ölümüne, zarar görmesine, çok ağır yıkımlara neden olan savaşlar da olmazdı. O halde, herkesin kendi deneyimini kendisinin kazanması gerekir.

Ancak, geleceğimizin teminatı demek olan gençlerimizi, akılcı düşünebilen, görev ve sorumluluğunun bilincinde olan yurtsever insanlar olarak yetiştirebilmek için, gençlere yön vermek, kendi kaderlerine terk etmemek, iyi ve yüksek nitelikli eğitim vermek, onların seslerine kulak vererek onları dinlemek gerekir.

Değerli Gençlerimizin çok çeşitli sorunları vardır. İleride iyi ve saygın bir meslek sahibi olabilmek için yüksek öğrenim görmek ve yüksek nitelikli eğitim almak isteyen gençlerimizin üniversite eğitimi aldıkları sırada barınma/yurt, beslenme, uygun ders çalışabilme ortamı ve mezuniyet sonrasında, evlenip yuva kurduklarında ailelerini rahatça geçindirebilecekleri ve insanca yaşayabilecekleri gelir elde edebilecekleri, arzu ettikleri niteliklerde yetkin, etkin ve saygın iş bulabilme ve atanabilme gibi endişe ve sorunlarının olduğu aşikardır. Yüksek öğrenim görmeden iş hayatına atılmak isteyen gençlerimizin de aynı sorunlarının olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Gençlerin, bunlardan başka sorunları da vardır. Bu yazımda bu sorunlara kısaca değindikten sonra, ileriki yazılarımda bu sorunları daha ayrıntılı olarak yazacağım. Bu sorunlardan en önemli ve öncelikli olanlarının başında gençlerimizi bekleyen sigara/tütün, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkların/tehlikelerin yanı sıra ateizm, deizm, teizm, yehovanın şahitleri, İsa Mesih’in yolunda gibi dış kaynaklı; Nurculuk, Kadirilik, Nakşibendilik gibi, dini bütünlüğümüz için tehlike arz eden bölücü, yıkıcı tarikat ve cemaat yapılanmaları; İslami gibi gösterilen/gösterilmeye çalışılan, ancak İslamiyetle asla ilgi olmayan Haricilik, İsmailiye, Bahailik, Dürzilik ve Ezidilik/Yezidilik gibi konularına kısaca değineceğim.

İnsanlar, ileri yaşlarda kendilerine yön verecek, iyi ya da kötü insan olmalarını sağlayacak alışkanlıklarını çocukluk ve gençlik yıllarında kazanırlar. Bu nedenle, gençlerimizin, karşılaştıkları ve yaşadıkları her olay ve olgunun arkasına takılıp gitmeden ve etkisinde kalmadan önce, soğukkanlılıkla ve akli selimle karşılamaları, sorgulamaları ve akıl süzgecinden geçirmeleri, vicdani muhakeme ve muhasebesini yapmaları gerekir.
Esen kalın Değerli Okuyucular.

DİĞER YAZILARI