2020 herkesin hayatında çocuk yaşlı genç demeden büyük ve derin izler bırakacak orası aşikâr. Senenin üçüncü ayından itibaren savaştığımız salgın belası ve ondan önce de hali hazırda olan dertlerimiz bizi belki de hiç düşünemeyeceğimiz bir boyutta etkileyecek hatta yaralayacak. İçinde bulunduğumuz durumlar başka insanların hayatlarını düşündüğümüzde aslında o kadar da etkilenmememiz gerektiğini hatırlatmıyor mu bize? Kişinin bu noktada dert yarıştırma gibi bir düşüncesi olmaz olamaz da. Salgın belası ortaya çıktığından beri evinden ailesinden uzak yaşamak zorunda olan ve her an kendi hayatının da elinden gidebileceği düşüncesiyle çalışmak ve insanların hayatını kurtarmak zorunda olan insanlar var.

Bu salgının en büyük savaşçıları biz değiliz aslında. Bu salgının en büyük savaşçıları sağlık sektöründe çalışan doktorundan tutun temizlik görevlisine kadar herkestir. Nasıl bir özveriyle çalıştıklarına, zamanlarından, hayatlarından nasıl verdiklerine şahit olduk defalarca. Bu süreçte birçok sağlık görevlisi insanları kurtarmak isterken hastalığa yakalandı hatta hayatını kaybetti. Bunlardan biri de kamuoyunun da yakından tanıdığı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu yeni tip koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmişti. Başta ailesi ve sevenlerinin yasa boğulmasına neden olan bu haberden sonra geçtiğimiz günlerde yine bir doktor olan Yavuz Kalaycı bu hastalıktan dolayı hayatını kaybetmişti. Geride iki küçük çocuk bırakarak.. Adını yazdıklarım bu illetten ölen doktorların yalnızca ikisiydi. Bu güne kadar birçok doktor bu mücadele uğruna hayatından oldu.

Asıl konuya gelecek olursak.. Bizler o insanlar için neler yapıyoruz ya da neler yaptık? Onlar bizleri korumaya ve kurtarmaya çalışırken biz bu işin neresinden tuttuk? Ya da devletimiz ne yapacak. Ölmeden önce bütün ilaçları benim üzerimde deneyebilirsiniz diyen Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu için ne yaptık? Bu ülkede bir caddeye ya da bir parka isimlerinin verilmesinden daha önemli ve anlamlı şeyler de olabilir, yapılabilir demek istiyorum. Umarım bu insanların adı sadece cadde ve sokaklarda yaşamaz hayatın her alanında yaşar..