Cehalet ne kadar ilerledi?
Son zamanlarda ülkemizin sahip olduğu tarihi değerlere yönelik cahilce saldırıları sizler de görüp, duyup, şahit olmuşsunuzdur. Gün geçmiyor ki bu haberlere yeni biri daha eklenmesin. İşin kötü tarafı tarihimiz yağmalanırken bizlerin izliyor oluşu. Bizler bu tür olaylara ne yazık ki alıştık ve duyarsızlaştık.

Özellikle son zamanlarda bu tür olayları öyle çok gördüm ki bu yazıyı yazmaya karar verdim. Çünkü insanlarımızın bunlardan haberdar olması gerekiyor. Bu ülkede yaşayan her birey, ülkemizin sahip olduğu eşsiz güzelliklerin yağmalanmasından, tahrip edilmesinden haberdar olmalı ve herkesin içinin bu olaylardan dolayı sızlaması gerekiyor.

Yazımın başında bir soru sormuştum. Cehaletin ne kadar ilerledi? Bu soruya sizler de cevap verin. Benim cevabım işe şu; Cehalet kendi tarihinde en büyük zirveyi bu yüzyılda gördü. Teknoloji gelişti, bilim ve enformasyon inanılmaz ilerledi. İnsanlar hiç olmadığı kadar kolay bir biçimde enformasyona ulaştı. Ama zihinlerdeki cehalet doğru orantılı bir biçimde ilerledi. Sorgulamayan bir toplum oluştu. Hazır bilgiye hazır bir öğretiye yani işin özü her şeyin hazırına alışan bir toplumdan söz etmek mümkün. İnsanlar düşünmeyi bile bıraktı. Birileri benim yerime düşünüyor deyip her şeye razı olan bir toplumdan söz ediyorum. Ne kadar korkunç değil mi. Tıpkı değerlerimiz dinamitlerle parçalanırken izlediğimiz gibi. Dediğim gibi bu yazıyı yazmamdaki etken son olarak karşıma çıkan haberden dolayı duyduğum üzüntüdür.

Mersin Erdemli’de bulunan ve yaklaşık 250 yılda yapıldığı düşünülen Adam Kayalar’ın ana kayası altın var düşüncesiyle patlatıldı. Bu kayalardaki 12 kişiden oluşan kabartmalarının milattan önce 3. yüzyılla milattan sonra 3. yüzyıl arası yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Nasıl bir akıl tutulması doğal bir kayanın içerisinde altın olabileceğini düşünüp patlatabilir bir türlü aklım almıyor. Düşünme yetisini kaybetmiş kişilerin bunu yaptığı aşikar. Peki biz bu durumu neden izliyoruz? Neden her hangi bir yaptırım uygulanmıyor?
Ne yazık ki bu yağmalamalar karşısında yapabileceğim tek şey insanları haberdar etmek. Daha fazlasını yapamıyor olmak beni çok üzüyor.
Ama artık cehalete karşı gelmenin zamanı geldi. Silkelenip değerlerimize sahip çıkmalıyız. Çünkü biraz daha uyursak her şey için geç kalacağız.