Köy yorganları denilince hepinizin belleğinde parlak ipek kumaş yüzlerden yapılmış inanılmaz ağır yorganlar canlanır. Hala daha annelerimizin, aile büyüklerimizin dolaplarının bir köşesinde bulunan ve bir gün mutlaka lazım olur denilerek yıllarca bekletilen ağırlığınca yorganlar.. Çocukluğumda ilk kar yere düştüğünde o ağır yorganların sıcacık keyfini bırakır, yağmış olan kardan bir avuç yedikten sonra tekrar o güvenli sığınağa koşardık. Belleğimde üşüme kaçamaklarında sığındığım güvenli çadırım olarak yer edinen köy yorganları üzerine bilimsel bir araştırmaya denk gelince, tekrar bu konu üzerinde düşünmeye başladım..
Yapılan bilimsel araştırmaya göre; uyurken ağırlığıyla bizi sarmalayan yorganlar, meğer psikolojiyi olumlu anlamda etkiliyormuş. Uluslararası deneylerde ağır yorgan altında uyumanın stres bozuklukları, anksiyete, uykusuzluk sorunları ve daha birçok psikolojik rahatsızlığa iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmış.
Araştırmacılar, özellikle uyku öncesi vücut üzerinde hissedilen ve rahatsız edici olmayan bu kuvvetin insanı oldukça hızlı bir biçimde sakinleştirdiğini söylüyor. Hatta bu hissin sarılmayla benzerlik taşıdığını düşünen bilim insanları, anne kucağındayken sıkıca sarılan bebeklerin ağlamayı kesmesinin nedenini de buna bağlıyor.
Böylelikle ağır bir yorganın altında uyurken huzurlu hissetmemizin nedeni bu şekilde açıklanmış oluyor. Yorganın insan üzerinde yaptığı kuvvet ve sarılma hissi anne kucağındaki güveni hatırlattığı için beyinde oksitosin salınımını artırarak kişiye kendisini huzurlu ve güvende hissettiriyormuş. Hatta farklı araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde onu kadar ağırlıktaki bir yorganla uyumanın, güvenlik ve sakinlik hissi yarattığı, stres, korku ve sinir gibi duyguların ilginç bir biçimde azaldığı görülüyor. Hazır kış mevsimi gelmişken yorganlarımızla aşk yaşamanın vakti gelmiştir diyor, hepinize sıcacık kışlar diliyorum. Bu arada köy yorganına sahip olmayanların da acilen bir adet yorgan edinmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.