Ne zaman bir zor durumla karşı karşıya kalsak hep kendi yaralarımızı kendimiz sarıyoruz, toplum olarak. Eğer toplum dayanışması olmasa ne yapardık bilemiyorum. Her olumsuz koşulda, depremde, sel felaketinde ve son olarak da salgın olayında yine topluma toplumdan başkasının faydası yok.
Yazıyı okuyan bazı okurlarım, ya da bazı etkili ve yetkililer hemen diyeceklerdir 100 milyar lira devlet katkısı var ya. Evet 100 milyar lira devlet bu salgında paket açıkladı.
Paketin içinde fakir fukaraya, garibana, garip gurabaya ne var?
Kapanan işyerlerinde işten çıkarılanlara ne var?
Kısa çalışma ödeneği dediğinizi duyar gibiyim, ama bu işini yitiren o lokanta çalışanının, kahvehane çalışanını, ya da herhangi bir işyerinde çalışan ve işten çıkarılan dünün çalışanı, bugünün işsizinin ne hangi derdine derman oluyor?
Paket açıklanıyor, paket açıklanırken ‘Evde Kal Türkiye’ çağrısı yapılıyor. Ama paketin içinde uçak biletlerinden alınan KDV’nin yüzde 1’e indirildiğini görüyoruz. Dua edin Türkiye denilirken, turizm sektöründen alınması planlanan ve bu yıl uygulamaya geçecek olan konaklama vergisinin 2021 yılına dek ertelendiği var.
Şimdi söyleyin; bu iki kalen işyeri kapandığı için işten çıkarılan çalışanın hangi derdine derman olacak?
Kamu ya da özel bankalar küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi açıyor, ama borcu olmayan işletmelere. Peki Türkiye’de kaç küçük ve orta işletme var borçsuz?
Yine bankalar bireysel müşterilerine on bin liraya kadar kredi açıyor, altı ay ödemesiz, otuz ay vadeli. Peki bu krediyi bugün alacaklar, yarın iş bulamazlar ise nasıl geri ödeyecekler?
Bugün Türkiye’de yaşayan insanların büyük çoğunluğu bankalardan kırmızı kalem yemiş, borç içinde yaşayan bir toplum. 65 yaş üstü çalışanların sayısı bile son beş yılda yüzde 77,5 artış göstermiş. Niye, geçim sıkıntısı nedeni ile çalışmak zorunda kaldıkları için. Ama açıklanan paket toplumun alt tabakası yerine, yoksulu yerine varsılını ön planda tutan bir paket oluyor…
Anlayacağınız yine biz bize kaldık.
Biz komşumuza ne kadar yardım eder, destek olursak o kadar yarınlara umutla bakabileceğiz.
Biz dostumuzu ne kadar koruyup kollarsa o kadar yarınlardan umutlanacağız.
Bir noktayı daha değinmek istiyorum. Türkiye’de yerel yönetimler ne zaman güzel bir şey yapmaya kalksalar, ne zaman toplum için bir şeyler yapmak isteseler hemen önlerine bir engel çıkarılıyor, ‘Yapamazsınız’ deniliyor. Sonra da Aydın’ın AKP’li bir milletvekili çıkıp ‘GÖLGE ETMEYİN’ diyebiliyor.
Kim kimi gölge ediyor ben anlayamadım. Anlayamadım da, anladığım bir şey var, eğer yerel yönetimlerin, belediyelerin toplum için bir şey yapması istenmiyor ise Belediyeleri kapatalım olsun bitsin. Hiç olmazsa ikide bir onlarla uğraşmak zorunda da kalınmaz.
Bu kadar söylem sonrasında bugün yazımızın sonunda bir şarkınız sözlerine yer vererek sizlere veda etmek istiyorum.
EVDE KAL, SAĞLIKLI KAL AYDIN
“Ellerini çekip benden,
Yarim bugün giden oldu
Hem sever hem sevilirdik,
Bu ayrılık neden oldu.
Yar aşkıyla yana yana
Ayrı düştüm ellere ben
Ama senden ayrı gezen
Yürek değil, beden oldum.
Yandı yürek kebap oldu
Gül bahçemde hazan oldu
Ben ki senden ayrılmazdım
Bu ayrılık neden oldu
Yar aşkıyla yana yana
Ayrı düştüm ellere ben
Ama senden ayrı gezen
Yürek değil beden oldum.”