Zaman Akıyor... Günler aylar yıllar göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.
Bir bakmışsınız doğumuna tanık olduğunuz yeğeniniz artık bir genç kız, bir bakmışsınız ne zaman büyür dediğiniz evladınız genç bir erkek, bir bakmışsınız ilkokula başladığınız gün daha dün gibi.
Ne badireler atlatıyor insan, ne ölümler görüyor, ne ayrılıklar ne acılar yaşıyor, ne zorlukları aşıyor bir başına. Yapamam dediği birçok şeyi başarmış, en çok ağladığı olaylara güler hale gelmişsiniz…
Kimi zaman dost sandıkları ilk ortadan kaybolanlardan oluyor, kimi zaman arkadaş bellemedikleri en zor zamanda yanındaki tek dayanak… En çok dost ve en kötü dediğin arkadaşını anlamışsın.
Öyle bir geçiyor ki zaman her şeyi yoluna koya koya sen farkına varmadan...
Hayatta biriktirmek, sevgi biriktirmek, insan biriktirmek çok önemli. Özellikle düğünlerde, cenazelerde... Yani en kötü ve en özel günlerde.
Ağlamaya başladığınızda sizinle ağlayacak, keyiflendiğinizde sizden daha çok keyiflenecek insanlar biriktirmek lazım hayatta. Çok zor dediğinizi duyar gibiyim. Zor evet, fakat ne kolay ki?
Zaman, sabah gözünüzü açıp yapmayı planladıklarınız için yataktan ayağınızı yere koymanızdan itibaren sizin aleyhinize işliyor.
Gece gözlerinizi kapadığınızda yapılması bitmeyen iş listeleri, okunmamış kitaplar, gidilmesi gereken fakat zaman yaratılmamış aile ziyaretleri kalıyor geriye. Bu yüzden hayat biriktirmeli, ihmal etmemeli eşi-dostu, vefalı olmayı hayatın en başına yazmalı çok da geç olmadan.
Ve yazımın bugünlük hepimize küçük notu: Gönlünde insan barındır ki sen de başkalarının gönlünde yer edebilesin.