Bu yeni, büyülü dünya ile gelişiyor muyuz, tükeniyor muyuz?
Ne kadar gerçek, ne kadar sahteyiz?
Her Türk insanı gibi sanal dünyadan geri kalmayayım diye ben de bir Facebook, Instagram hesabıyla varım dedim. Zaman içinde bu durumdan sıkılsam da hep devam dedim.
Ne yazık ki, insanlar sanal dünyanın büyüsüne kapılıp olduklarından farklı görünme gayreti içindeler. Kendileri gibi olan, kendileri gibi davrananların sayısı oldukça az. Hatta adları bile gerçek olmayanları biliyorum.
Ben mi? Tabii ki adımla da yaptıklarımla da gerçeğim. Bugüne kadar iki arkadaşım adımın gerçek olup olmadığını sordu.
İlk zamanlar, sanal dünyada yeniyken diyelim, her gördüğümü sayfama taşırken zaman içinde öğretmenliğimin üstüme sinmişliği ile insanlara ille bir şeyler öğretme çabası içinde buldum kendimi. Öğretmenlik yıllarından kalan bir alışkanlıkla, içinde bulunduğumuz günün önemli olaylarını paylaşmaya özen gösterdim. Sanal dünya yalan dünya dedik ya, en çok da yalan yanlış yapılan paylaşımlar, şairi belli olmayan şiirleri ünlü şairlere mal etmeye çalışmalar beni benden etmeye başlamıştı. İşte o zamanlar da her gün bir şairi şiirleriyle tanıtıyordum. Kendimce üç kişi doğru bilgilense kâr diyordum. Baktım o da olmuyor, şimdilerde şairleri, yazarları, ressam ve müzisyenleri yazdıkları ve yaptıkları güzelliklerle onların doğum ve ölüm günlerde anıyorum. Peki yararı oluyor mu? Kim bilir? Okuyan belleğine alıyordur, okumayanlar da defalarca uyarmama karşın ısrarla sahte Can Yücel ve Cemal Süreya şiirlerini paylaşmaya devam ediyorlar.
Ben bu büyülü dünyada tükendiğimi hiç düşünmüyorum. Tam tersi geliştiğimi de görüyorum. Artık öğretmenlik yapmayınca, dayatılan müfredatı uygula zorunluluğu olmayınca burada özgürce okuyup, yazabiliyorum.
Bir yararı da yılların içinde hayatıma dokunanlarla yeniden iletişim olanağı buldum. Yıllar önce küçük hanımefendi ve beyefendiler bugün karşımda meslek sahibi birer birey olarak çıkmaları mutluluğuma mutluluk kattı.
Ya da yıllar öncesinden bir dost gülümsemesi, çocukizim geçip durdu karşımda.
Bu sanal dünyayı, yalan dünyadan gerçek dünyaya taşımayı da bildim. Sayfamda tesadüfen bulunan arkadaşlarımla da gerçekte tanışma olanağını yarattım. Hep “sanaldı, gerçek oldu” dedim.
Sanal dünya sayesinde hayatıma tesadüfen giren insanlar da oldu. Birçoğu için “iyi ki hayatıma dokundular” dedim. Bir kısmı da art niyetinden dolayı kaybetti. Sildim gitti. Onlar için sanal dünya, yalan dünyaydı dedim.
Üzüntümü de sevincimi de yansıttım sayfamda. Yasımı da paylaştım, mutluluğumu da. Annemi yitirdiğimdeki üzüntümü de oğlumun vatan görevi yaptığı sırada (Bitlis olunca, altı ay olunca) duyduğum endişemi de sağlıkla döndüğünde içimden kelebekler uçuşup mutlu olduğumu da. Yazdıklarım dergilerde yayımlandığında duyduğum mutluluğu da yeni bir yaşama yelken açıp bulunduğum kentten ayrılmanın burukluğunu da paylaştım. Bu yüzden sanal dünyada gerçeklerle varım. Gerçeğim.
Bence sanal dünyanın gerçek insanları olmanın güzelliğini hep birlikte yaşayalım, paylaşalım. Birbirimizden öğrenecek çok şey var.
Birlikte paylaşalım, çoğalalım. Yeterince tükeniyoruz gerçek dünyada.
Sevgiyle kalın, güzelliklerle kalın, gerçeklerle kalın...