Bizim yetiştiğimiz yıllarda okullarda bize Türkiye’nin kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olduğu öğretilirdi. Bilirdik ki, Türkiye mevcut tarımsal toprakları ve tarımsal üretimi ile dış desteğe, dış alıma gereksinim duymadan yaşayabilir.
Aradan geçen yıllar ve yanlış tarım politikaları, plansızlık nedeni ile bugün geldiğimiz noktada samanı bil dışarıdan ithal der duruma geldik. Hatta gride bıraktığımız aylarda patates ve soğanı bil ithal eder noktadayız.
Avrupa’da n küçük kara parçasına sahip olan ve denizi doldurarak tarım alanları yaratmaya çalışan Hollanda bugün dünyanın en çok tarım ürünü ihraç eden ülkelerinin başında yer alıyor. Türkiye’nin Konya ovası kadar bir toprağa sahip olan bir ülk tarımsal ihracatta bir numara olabiliyorsa bir dönüp kendimize bakmamız gerek. Yaptığımız yanlışları ortaya koyup daha verimli, daha çağdaş ve kendi öz tohumlarımızla tarımsal üretime ağırlık vermemiz gerektiği gerçeğini artık kavramalıyız.
Elbette öncelikle planlı tarımsal üretime geçmeliyiz. Artık isteyen istediğini ekmek yerine ülkenin ihtiyaçlarını saptayıp, yapılan ihracatı da göz önünde bulundurarak neyi ne kadar ekeceğimizin planlamasını yapmalı ve Türk çiftçisine de buna göre üretim yapmasını sağlamalıyız.
Planlı üretim ile birlikte bir yapmamız gereken daha var. Tarım ürünlerinde dışa bağlılığı kaldıracak bir başka girişim de tohumları ithal etmek yerine kendi yerli tohumlarımızın kullanılmasını yasaklamaktan vazgeçip onun yerine yerli tohum kullanımını özendirici, teşvik edici önlemler almalıyız. Yani birçok konuda dilimize pelesenk olan Milliliği bu alanda da hayata geçirmeli, milli tohumla milli üretim yapmanın önünü açmalı, teşvik etmeliyiz.
Bildiğim kadarı ile Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nin elinde hatırı sayılır bir yerli tohum bankası bulunuyor. Bu tohumlar çiftçilerimizin kullanımına açılmalı ve yerli tohumlarımız çoğaltılarak Türkiye satında yerli tohum kullanılır hal getirilebilmelidir.
Bir tarım kenti olan Aydın’da bir suredir Büyükşehir belediyesi tarafından her yıl yerli fide dağıtımı yapılarak bu anlamda bir farkındalık yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu noktada Aydın Milletvekilleri de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerekli girişimlerde bulanmalı v yrli tohumların kullanımının önünde duran yasal engellerin kaldırılması sağlanmalıdır. B noktada iktidar ve milletvekilleri birlikte hareket etmeli, hatta bu noktada Türkiye sathında milletvekillerini harekete geçirmelidir.