Alım gücümüz bir senede ne kadar değişti?

OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) raporlarına göre 2020 itibarıyla %25 civarlarında işsizlik oranına sahip olan Türkiye’nin son bir yılda artan döviz değerleriyle alım gücü kaybı yaşadığı açıkça ortada. Peki bu kaybın gerçek hayattaki örnekleri nedir?

2021 Satın Alma Gücü Paritesinde Türkiye 57. Sırayla Romanya, Şili gibi ülkelerin arasında. 2021’de yaklaşık 75 TL olan 5 litrelik bir Ayçiçek yağı artık 135-140 Türk lirası bandında. Bu %50’ye varan fiyat artışları neredeyse tüm gıda malzemelerinde mevcutken bazı içecek fiyatlarında bu artış daha da uçuk noktalarda. Özellikle alkollü içecek piyasası dövizden en az etkilenen alanlardan biri olmasına rağmen sadece vergi artışlarıyla satış fiyatları %40 oranının üstünde zamlandı. Market fiyatlarında meydana gelen bu artış KDV’de yapılan indirime rağmen hala cep yakmaya devam ediyor.

Dövizin en çok etkilediği alanlardan biri olan teknoloji sektöründe ise gerek ikinci el gerek sıfır piyasası iç karartıcı hallerde. 2020 başlarında yaklaşık 4.500 Türk lirası gibi bir fiyata alınabilen modern bir masaüstü bilgisayarın şu anda sadece bir parçası yani ekran kartı 4.000 ya da 5.000 Türk lirası civarındayken toplam fiyatı 10.000 TL’ye varmış durumda. Üstelik dünya genelindeki çip kıtlığının ve artan kripto para madenciliğinin sebebi ile bu parçaların sıfırını bulmak neredeyse imkânsız halde. Bu alım gücündeki kayıp akıllı telefon sektöründe sıfır ürünlerin yaklaşık %30-%40 zamlanması ile karşılık bulmuşken ikinci el piyasası da aynı zamlı fiyatlardan satış gerçekleştiriyor. Yani birkaç yıl önce satın alıp kullandığınız bir ürünün ikinci el fiyatı Türkiye’deki garip ikinci el piyasasında hala değer kaybetmiyor.

Yine aynı şekilde ürünün değer kaybetmediği bir diğer sektör ise motorlu araçlar. Çoğu otomobil ya da motosiklet son bir ya da iki yıl içerisinde gerek stokçuluk gerek döviz artışı nedeniyle değerlerini ikiye katlamış durumda.

DİĞER YAZILARI