Şimdi aynı fotoğrafta poz veren zirvedeki siyasetçiler, keşke seçim öncesi de bu pozu verselerdi.
Bu kadar insan birbiri ile düşman olmazdı.
Bu kadar insan birbirinden kilometrelerce öteye düşmezdi.
Yıllarca selamlaşmaktan keyif aldığımız insanlarla, şimdi buruk bir şekilde selamlaşmazdık.
Yıllarca saygı ile hatırladığımız anılar bir anda silinip gitmezdi.
Kutuplaşmanın en keskin olanlarından biriydi, son yaşadıklarımız.
Nihayet zirvedekiler de bu durumu fark etmiş olmalı ki, 19 Mayıs'ta milat niteliğinde bir fotoğraf verdiler.
Siyasi partilerin liderlerinin büyük bölümü yan yana geldi.
Tabana "birlikteyiz" mesajı verildi.
FOTOĞRAF KÜLTÜRÜ
Bizim de bir fotoğraf kültürümüz var artık.
Bakın bu da önemli bir gelişme.
Yıllar sonra analizi daha derin yapılacak.
Şimdi bu fotoğrafın üzerine bir dil inşa etmek lazım.
İçinde küfür barındırmayan, linç etmeden de eleştiriyi içinde barındırabilen.
Yerel seçimler öncesi haber yaparken bile linç kültüründen nasibini almış bir gazeteciyim.
"Bu ülkede devrim olacaksa ‘dil üzerinden’ olacak" derim.
Ülke insanının dili değişirse, her şey değişebilir.
NEFRET CİNAYETLERİ
Ülkede nefret cinayetleri artıyor.
Bunun sebebi de küfür ve linç kültürü.
Kadın, çocuk, kedi, köpek, eşcinsel cinayetleri sıradan vaka oldu.
Antalya'da evinin önünde öldürülen trans birey için bugün Kuşadası'nda eylem var.
Kuşadası LGBTİ Renkli Güvercin dün saat 12.00 itibariyle Denizbank önünde eylemdeydi.
"Bırakın nefretlerinizi, hepimiz insanız" dediler.
Evet, işte bu.
Bırakalım nefretlerimizi, hepimiz insanız.