Giderek yarışmaktan ve toplum iradesine güvenmekten uzaklaşıyoruz. Siyasi partilerimiz delege seçimlerinden tutun da ilçe ve il kongreleri ve büyük kongrelerine dek artık göstermelik bir demokrasi uygular duruma geldiler.
Aralık ayı içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi, namı değer sosyal demokratların partisi CHP’de delege seçimleri yapıldı. Aydın ili genelinde hemen hemen ilçelerin tamamına yakınında tek liste halinde delegeler seçildi; herhangi bir ikinci liste ortaya çıkmamasına özen gösterildi.
İktidar partisi AKP’de de geçtiğimiz Aralık ayında delege seçimleri tamamlandı, ama onda da değişen bir durum gözlenmedi. Orada da birileri tarafından dikte ettirilen isimler delege seçildiler, önümüzdeki aylarda da ilçe kongrelerini ve il kongresini gerçekleştirecekler.
CHP’nin ilçe kongrelerinin bir bölümü gerçekleşti, bir bölümü de gerçekleşiyor. Son olarak Karpuzlu’da ilçe kongresi yapıldı geride bıraktığımız Pazar günü. İlçe Başkanı da 2014 seçimlerinde MHP’den Karpuzlu Belediye Başkanı seçilen ve daha sonra istifa ederek beş yıl bağımsız kaldıktan sonra 31 Mart seçimleri öncesinde CHP’ye katılan ve Belediye Başkan adayı olan Tuğrul Ozan ilçe başkanı oldu.
Ozan’ın karşısında başka bir rakip var mıydı?
Elbette yoktu. Tek liste halinde seçime girildi ve Ozan CHP Karpuzlu İlçe Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Rakip çıksa Ozan ilçe başkanı seçilir miydi? İşte bu sorunun yanıtını CHP’lilere ve sizlere bırakıyorum.
Siyasi partilerimizin durumu böyle; bir üst akıl bir şeyleri dikte ettiriyor tabandakiler de sözde sandığa giderek o dikte edileni onaylıyor. Oysa demokrasilerde yarış vardır, listeler yarışır. Hele hele sosyal demokrat partilerde listeler yarıştığı gibi, delegenin özgür iradesi ile adaylar arasından seçim yapabilme olanağı da vardır. Yani çarşaf liste denilen bir yöntem vardır ki, başkan adayları ve yönetime aday olan isimler tek listede toplanır ve partililer bu liste içerisinden kimi başkan görmek istiyor, ya da kimi yönetimde görmek istiyorsa ona oy verir ve en çok oyu alanlar başkan veya yönetici seçilirler. Geldiğimiz noktada ise bırakın çarşaf listeyi ikinci bir listenin bile çıkmasına tahammül yok. Demokrasi ise sadece söylemde kalıyor, uygulamada o da yerle yeksan olmuş durumda.
Anlayacağınız 21. Yüz yılda daha çağdaş, daha demokratik bir Türkiye oluşturmak yerine TEK LİSTE demokrasisin hüküm sürdüğü bir durumla karşı karşıyayız.