BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezberledim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40'ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul'a
Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim...
Can Yücel
Öğretmen, eski Millî Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'nin kurucusu Hasan Ali Yücel, 17 Aralık 1897'de İstanbul'da doğdu. Atatürk'ün ölümünden sonra, 1938-1946 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel, Cumhuriyet döneminin, çok yönlü kişiliğe sahip seçkin bir eğitim, kültür ve siyaset adamı olarak kabul edilir.
Bunlar ansiklopedik bilgiler. Bir de eğitim hayatımıza kattıkları ile var olan, bugün sevgi, saygı ve minnetle anılan adı bir efsane gibi dilden dile dolaşan Hasan Âli Yücel var.
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 Tarihli ve 3803 Sayılı Yasa ile ilkokullara öğretmen yetiştirilmesi amacıyla açılan okullara verilen addır. Köy Enstitüsü projesi bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından yönetilmiş bir programdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından Anadolu'da okul ve öğretmen eksikliği konusu gündeme geldi. Dönemin cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü önderliğinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç'un çabaları sayesinde köylerde yaşayan ve ilkokul mezunu vasfı taşıyan çocukların Köy Enstitüleri'nde eğitim görüp tekrar yaşadıkları köylere dönerek öğretmenlik yapması amaçlanmıştır.
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda okuma yazma oranı yüzde 5'i bile geçmiyor ve nüfusun yüzde 80'i köylerde yaşıyordu. Bu sebeple 1940 yılı itibariyle tarıma elverişli köylerde Köy Enstitüleri açıldı.
Köy Enstitüleri, tren yollarına yakın ve tarıma elverişli 21 bölgede kuruldu. Köy Enstitüleri'nde eğitim görenler hem örgün eğitim aldı hem de modern tarım teknikleri konusunda bilgiler edindi. Böylece tarımda verimliliğin arttırılması planlandı.
Hasan Âli Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde dünya klasiklerini Türkçeye tercüme ettirmişti. Köy enstitüleri öğrencileri her sene 25 tane klasik romanı okumakla yükümlüydü. Bu sayede zeki köy çocuklarından engin entelektüel birikimleri olan aydınlar oluşuyordu.
Kalkınmaya köyden başlayan, köylüyü eğiten bir Milli Eğitim Bakanı’ndan, okulları ticarethane - öğrencileri de müşteri olarak gören, okumayan, okuduğunu anlayamayan ve sorgulamayan bir Milli Eğitim Sistemine dahil olduk son zamanlarda.
Bugün Hasan Âli Yücel’in, çağın en güzel gözlü maarif müfettişinin doğum günü. Aradan geçen 122 yıl. Ve hâlâ iyi ki bu dünyadan yolu geçmiş diyorsak, minnetle anıyorsak, yaktığı aydınlanma ışığını umutla taşıyorsak...
Nice yıllara Hasan Âli Yücel
Rahmet ve minnetle...