Gıda kayıpları ve israfı, açlık ve yetersiz beslenme ile birlikte küresel sorunlar arasında ilk sırada yer almaktadır. Gıda kayıpları ve israfı, çiftçiler, tüketiciler ve gıda değer zincirinde bulunanlar için yüksek düzeyde bir ekonomik zarara yol açmakta ve bu da bir ülkenin ekonomik kaybı ve çevre üzerinde olumsuz etkilere sebep olması anlamına gelmektedir.
29 Eylül Birleşmiş Milletler tarafından ‘’Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’’ olarak ilan edildi. Bu günün amacı gıda kaybını ve israfını azaltmak için farkındalık uyandırmak. Fazladan alınan gıdaların çöpe gitmesi, gıda israfı olarak tanımlanmaktadır. Gıda kaybı ise, zincirdeki gıda tedarikçilerinin kararlarından ve eylemlerinden kaynaklanan ve üretimden perakendeye kadar (perakende hariç) gıda miktarında ve kalitesinde meydana gelen düşüştür. Örneğin; kötü hasat zamanlaması nedeniyle tarlada kalan gıdalar gibi.
Artma eğiliminde olan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9,7 milyara yükselmesi beklenmektedir. Bu eğilime paralel olarak, yükselen dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için, gıda üretiminin mevcut miktara göre %60 oranında artması gerekmektedir. Bu durum, üretim kapasitesinin artırılması sürecinde doğal kaynaklar üzerindeki baskının çoğalacağını göstermektedir. Bu nedenle, gıda kayıpları ve israfının azaltılması, gelecekte gıda güvenliğimizi ve beslenmemizi desteklemek için önemli bir adım olacaktır.
Her yıl küresel olarak üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14’ü toptan satış pazarına dahi ulaşamadan kayba uğruyor. Küresel gıda sistemindeki toplam enerji tüketiminin %38’i kaybolan ya da israf edilen gıdanın üretilmesi için harcanıyor.
BİZLER NE YAPABİLİRİZ?
-Planlı alıveriş yapın.
-Buzdolabınızda ‘’ilk giren ilk çıkar’’ kuralını uygulayın.
-Buzdolabını ısısını sıklıkla kontrol edin.
-Paketli ürünleri satın alırken üretim ve son tüketim tarihlerine bakın.
-Dışarıda yemek yerken daha az porsiyon isteyin.
-Atıkları gübreye dönüştürün.
-İhtiyaç sahipleriyle tabağınızdakileri paylaşın.