Hayat, tutunmak ve bırakmak arasında bir dengedir. Hiçbir şey sabit kalmaz. Her şey bir kuş misali oradan oraya göç eder. Her ölüm, bir doğumdur. Her kış, bir yaz ve her karanlık, bir aydınlıktır. Yaşamaktan korkma. Hatta yaşayabiliyorsan en derinden yaşa. Ancak bu şekilde olgunlaşabilirsin.
Aydınlığı karanlık, iyiliği kötülük, mutluluğu mutsuzluk, hayatı ölüm tanımlar. Unutmayın ki hayatta var olan her şey bir dengedir ve zıddıyla vardır. Eğer zıddıyla yaşamıyorsak, bir tarafı hep bastırıyorsak ne kadar yaşıyoruzdur bu hayatı? Ne kadar içindeyizdir hayatımızın? “Hayat bir nefestir, aldığın kadar.” Aldığın her nefes yaşadığın hayatla eştir. Çok kısa bir tanım yapmak gerekirse de hayat için, gül ve diken bile diyebiliriz. Bazen neşeli, sevgi ve umut dolu, bazen akıcı, bazen durağan ve huzursuz, bazen bir yanı eksik ve acımasızdır. Unutulmaması gereken bir şey daha var ise o da şudur ki, acı insanları değiştirir. Herhalde acı tarafı olmayan bir hayat daha yoktur. Yaşadığımız kötü anılar bize güç veren deneyimlerdir. Acılar çeşit çeşittir. Kalp kırıklığından tutun, ölüme kadar alanı vardır acı kelimesinin. Her insanın hayatında da yaşanmasının mecburi olduğuna hepimiz şahit oluruz. Hayat, bazen seni oldukça değerli kılarken, bazen ise bir sonbahar yaprağı misali seni oradan oraya savurabilir. Yaşarken arzular ve arayış hiç tükenmez. Bazen yalnız kaldığın, terk edildiğin, aldatıldığın bir yer olur hayat. Bazen ise seni hiç yalnız bırakmaz. Bazen gerçek, bazen yalandır. Gelgitlerle dolu bir deniz gibi... Bazen küllerinizden yeniden doğabilirsiniz. Bazen ise hayat size aynı deneyimleri yaşatıp, gerçeği görmenizi sağlayan bir araç olur. Zaman zaman yorgun düşeriz, zaman zaman bir şevk gelir. İşte böyle bazen korku dolu, güvensiz, endişeli ve yorgun olabiliriz. Bazen de güzellikleri, mucizeleri tattıran bir zenginlikle karşı karşıya gelebiliriz. Hayat, bazen eğlence, kahkaha, hoş bir sohbet, sıkı bir dosttur. Bazen de binlerce insan içinde kendinizi yalnız hissettiren bir canavara dönüşebilir. Nefes aldıkça hayatın türlü oyunlarına tanıklık etmeye devam edeceğizdir. Hayat bu işte, siz nefes aldıkça sizi şaşırtmaya devam eder. En çok kendinizden keyif almaya bakın. Mümkün olduğunca hoşça vakit geçirin. Her şeyi ciddiye almaya gerek yok. Endişelerinizi kenara iterek keyifli şeyleri yakınınıza çekmeyi deneyin. Hayat almak ve vermek arasında gidip gelirken ne aldığınızı unutmadan yaşayın. Kendi hayatınızda ayakta kalmak istiyorsanız ne kadar harcadığınıza dikkat edin. Hayatımızın tüm parçalarının bir amaç etrafında bütünleşmesi sırasında kötü dönemler, yanlış kararlar, bizi sıkıntıya sokan durumlar olmuştur ve olacaktır da. Bununla birlikte mutlu, huzurlu günlerimiz, başarılarımız, coşku duyduğumuz dönemlerimizde olmuş ve olmaya devam edecektir. Zaten yaşamın güzelliği böyle zıt kutupların varlığında aranmalıdır.

Unutmamak gerek ki sen son dediğinde bile hayat yeniden başlayabilir. Hatta bir gün sen ölürsün ve hayat sana rağmen sensiz devam eder.