Önce kendi için yaşamalı insan, ilk önce kendi için! Önce kendini sevmeli, kendine değer vermeli, kendine saygı duymalı... İlk önceliği kendine verdikten sonra diğerlerine yapman gerekenler zaten arkadan gelecektir.

Önce kendinizi sevin ki başkalarıyla da paylaşabilin sevginizi. Kendinize değer verin ki başkalarına da değer verebilesiniz. Kendinizi sevmezseniz, değer göstermezseniz başkalarıyla o bilmediğiniz, sahip olmadığınız duyguyu nasıl paylaşacaksınız? Hem kendimize vermediğimiz değeri bir başkasından alarak ilerleyemeyiz ki. Eğer kendinizi sever, değer verirseniz çevreden insanların size verdiği sevgi ve değerler ile de şekillenmezsiniz. Çevrenin, diğer insanların dediklerini durmadan düşünüp, onları aklınıza takıp durmazsınız. Çünkü siz kendinizi bilirsiniz. Ruh sağlığınızı düşünmek zorundasınız. Size sizden başka fayda yok. Unutmayın buradaki önceliği kendinize vermek hiçbir zaman bencillik etmek demek değildir. En çok ruhunuza iyi gelen, sizi gerçekten iyi hissettiren şeyleri yapın. İlla büyük büyük şeylere gerek yok. Zaten ilk önce hayatta küçük şeylerle mutlu olabilmeyi öğrenmemiz gerek. Su için, kahve için, o gün en sevdiğiniz yemeği yiyin, arkadaşlarınızla buluşup uzun uzun sohbet edin, tatile gidin, ne zamandır göremediğiniz insanları ziyaret edin, kendinize tatlı ısmarlayın... Aslında işin özü yaptığınız her şeyden keyif almaya, mutlu olmaya bakın. Çay içerken, kahve içerken dünyanın en güzel çayını, kahvesini içmiş kadar keyif alın. Gerçekten bunları yapmak çok mu zor? Hayır, hiç değil. Genellikle biz zorlaştırmayı seçeriz. Sizi görmezden geleni siz de görmeyin. Anlamayana anlatmak için saatlerinizi harcamayın, her şeyinize kulağını tıkamış olan birini siz hiç duymayın. Önemlisin ve değerlisin, her şeyi unutsan bile bunu unutma! Ruhunuzu dinleyin, kendinize inanın. Senin olan hayatını sürekli başkalarını memnun etmek için yaşayamazsın. Kendin için, isteklerin için zaman yaratmazsan bunu hiç kimse senin için yapmayacak ne yazık ki. Başkalarının isteklerini kendi isteklerinin önünde tutuyorsan, yine kendi hayatında önceliğin kendin değil demektir. Bırak kim ne düşünürse düşünsün, sen kendini biliyorsun, eminsin kendinden önemli olan budur. Hayatta hiç kimse bizim fedakârlıklarımızın, kendimizi koyduğumuz sıranın sorumlusu değildir. Başkasını çok sevmemiz, değer vermemiz, onun için birçok zorluğa katlanmamız veya başkasının hayatına sürekli katkı sağlamamız, hiçbir şekilde hayır diyemememiz evet bunlar bir başkası için güzel şeylerdir! Fakat bu durumların hiçbirisi kendimizi sona koymamızı gerektirmez. Ölçeklendirmeyi yaparken çok dikkatli olmalıyız. Kendimizi sona koymamız hiçbir zaman başımızı göğe eriştirmeyecektir! Ayrıca bizler kendimizi sona koyduğumuzda, bir başkasının bizi bir numaraya koyabilmesine imkân da yoktur. Unutmayın bu hayatta inandığınız şeyler çoğalır. Eğer sonlarda olduğumuza, başkalarının isteklerinin, ihtiyaçlarının bizden daha önemli olduğunu düşünüyorsak, hak etmediğimize inanıyorsak, evet bunu yaşarız. Çevremizdekiler için güzel şeyler yapmak, etrafımıza katkı sağlamak başka bir şeydir. Kendimizi öncelik sıralamasında geriye koymak ise bambaşka bir şeydir. Aslında anlatmaya çalışmak istediğim sadece bu kadar basit, biz sadece bunu anlamak isteyelim yeter. Unutma ki kendini ihmal ettiğin sürece kimseye faydan olmaz. Sen iyi olursan diğer her şey bir şekilde hallolur.

Şu söz bana her zaman ışık olmuştur; “dostun gider, sevgilin gider, arkadaşın gider, komşun gider... Geriye bir tek sen kalırsın. Önce kendini mutlu et; sonrası sonra...” Dilerim size de ışık olsun. Kendinizi kötü hissettiğinizde, değersiz olduğunuzu düşündüğünüz zamanlarda hatta iyiyken, çok iyiyken bile durup durup tekrarlayabilirsiniz kendinize. Başkaları adına yaşamayı geride bırakmak gerek. Lütfen sorun kendinize, neyi hayatınızda kendinizden önceye koymaktasınız? Kim veya ne sizin için sizden bile daha değerli ve kıymetli? Şimdiye kadar değilse bile artık bundan sonra ilk sırada kendiniz olun.