Kan şeker seviyesinin normalin altına düşmesi olarak tanımlanan ‘’hipoglisemi’’ genel olarak diyabetli bireylerde karşımıza çıksa da diyabeti olmayan kişilerde de görülebilmektedir. Hipoglisemi durumunda baş ağrısı, sinirlilik, yorgunluk, yeme krizleri, titreme, uyku hali ve depresyon görülebilmektedir.
Ailenizde diyabetli kişiler var ise hastalık gelişmeden önlem almak çok önemlidir. Uzun süre aç kalmak, öğün atlamak ve tek tip beslenmek hipoglisemi yaşama riskini artırmaktadır. Kan glikoz değeri normalde 70-110 mg/dl arasındayken şeker düzeyinin 50 mg/dl veya altına düşmesi hipoglisemi olarak tanımlanır. Genetik olarak yatkınlığınız var ise veya zaten diyabetli bir bireyseniz düzenli olarak kan şeker seviyenize baktırın.
Doğru beslenme ile hipoglisemi kontrol altına alınabilmektedir. Uygulanan beslenme programı doğru karbonhidrat kaynaklarından oluşan protein ağırlıklı bir program olmalıdır. Beyaz ekmek, patates püresi, pizza, beyaz pirinç pilavı, tatlılar, özellikle unlu, şekerli, tatlılar mümkünse hiç tüketilmemeli veya tüketim sıklığı çok nadir olmalıdır. Bu besinler yerine tam tahıl unundan yapılmış karbonhidrat kaynakları, bulgur gibi yiyecekler tercih edilmelidir. Meyvelerin suyunu tüketmek yerine meyvenin kendisi iyice yıkandıktan sonra kabuklarıyla yenmelidir. Ara öğünlerde tüketilen meyvelerin yanına mutlaka süt/yoğurt/kefir/ceviz/badem/fındık/fıstık gibi protein kaynaklarına yer verilmelidir. Alkol tüketimi kan şekerinde ani iniş-çıkışlara neden olacağından önerilmemektedir. Kafeinden zengin içecekler ölçülü tüketilmelidir. Baklagillerin, sebze/meyvenin, tam tahıl gruplarının ve süt/yoğurt gibi protein kaynaklarından oluşan bir beslenme programı izlenmelidir. Öğün araları 2,5-3 saatten fazla olmamalıdır. Öğün atlamak hipoglisemiyi tetiklemektedir.
Aç karnına egzersiz önerilmemektedir. Egzersizden 45-60 dakika önce mutlaka peynir/tam tahıl ekmek, meyve/süt ve meyve/ceviz gibi besinler mutlaka tüketilmelidir.