Evimizin daimi misafirlerinden biri olan karıncalar... Altı bacağında altı maharet olan küçük dostların en dikkate değer ırsi özelliklerinden birine yani çalışkan olmasındaki hikmete değinmek istiyorum ve bunu yaparken genel geçer bir açıklama yapmaktan da kaçınacak hatta şöyle kıyısından gen, DNA, evrim gibi konulara bile temas edeceğiz. Bu temas hem sorduğumuz sorunun hakkı ile anlaşılmasına hem de beynimizde tabiri müsait ise havai fişeklerin hunharca patlamasına vesile olacaktır.
Müslüm Baba’nın şu meşhur dizesini hatırlayarak başlayalım: “Allah’ım bu dünyaya ben niye geldim?” Büyük ustanın zor ama cevabı çok kıymetli sorusunu biz, daha yalına indirgeyerek tekrar soralım: İnsanın dünyadaki gayesi ne? Müslüm Baba’ya sorsak muhakkak kendine has bir cevabı olur idi ama biz, soruya daha teknik bilgiler ile cevap verme gayretinde bulunalım. İnsan, hayvan ya da bitki yok ‘organizma’ var, bir kere bu hususta anlaşmak durumundayız ve organizmaların büyük çoğunluğu, taşıyıcıdır. Son olarak bir de eşleyici var ve bunun aşina olduğumuz diğer adı ise ‘gen’. Daha net olması için şöyle diyelim; organizma yani taşıyıcı katır ise gen yani eşleyici odundur. Bu demek oluyor ki, bir organizma gelip geçici yani ölümlü ve bâki olan ya da bâki olmaya programlanmış ise gendir.
“Müslüm Baba dedin, taşıyıcı dedin, katır dedin, odun dedin ama karıncaları çalışkan yapan sır nedir, bir onu demedin.” İçinden tam da bu şekilde geçirenler, yazının tamama ermesi için bir süre daha sebat göstermeleri halinde pişmanlık nedir bilmeyecektir, diyelim ve devam edelim. Şu satıra dek bahsedilenleri özetlemekte yarar görüyorum: Organizma, bâki olmak için programlanmış genleri taşımakla mükelleftir. Taşımaktan kasıt ne? Yani genleri gelecek nesillere aktarmak yahut üremek veya mahalle ağzı ile dile getirmek icap ederse çocuk yapmak…
Hemen şimdi siz demeden ben sorayım: Karıncaların çalışkan olması nere çocuk yapmak nere..? Bunun izahı hem çok güç mü güç hem bir o kadar da zevkli olacak… Şunu hatırlatmakla başlayalım: Karıncalar âleminde kraliçe karınca ve birkaç üreme potansiyeli olan erkek karıncanın dışındaki diğer tüm işçi karıncalar, tamamen kısırdır. Bu demek oluyor ki işçi karıncalar ne eş bulmak gibi bir tasaya ne de üremek gibi bir derde maliktir. Velhasıl bu da demek oluyor ki, genlerini gelecek nesillere aktarma yazılımına sahip olmayan organizmalar, (işçi karıncalar) çalışkan olmak durumundadır. Son bir kelam daha edip yazımıza aman verelim: Yaratılışın sana taşıtacak odunu olmayınca doğrudan doğruya katır da olmuyorsun vesselam…