Yıllardır Aydın’ın merkezi hükümetin nimetlerinden yararlanamadığı, yeterince yatırım alamadığı gerçeği ortada ayan-beyan durmaktadır. Ancak iktidar partisinin sözcülerine, özellikle yerel sözcülerine bakarsanız bunun sorumlusu yerel yönetim olarak gösterilmekte, Aydın Belediyesi ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmadığı öne sürülmekte.
Bunun son somut örneği de AKP’nin Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Milletvekili ve KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş’ın sözlerindedir.
Ne demiştir Savaş?
“Aydın’ın kaybolan yıllarını geri kazandıracağız”
Sayın Savaş adama sormazlar mı, 17 yıldır iktidardasınız ve AKP İktidarı olarak Aydın’a hangi yatırımları yaptınız. Yıllarca seçim malzemesi yaptığınız çevre yolunu bile ASTİM kavşağına daldı battı yapılmaya başlandıktan sonra yapabildiniz.
Gelelim Bölge Hastanesi meselesine. Mehmet Erdem’in ilk milletvekili seçildiği 2007 yılından bu yana Aydın’a Bölge Hastanesi yapımı sözü veriyorsunuz ortada ne hastane var, ne de bölgesi. Gölgesi bile görünmüyor hastanenin.
Şimdi dönelim sizin sözlerinize. Kaybolan yılları geri kazandıracağız. Yine bir seçim vaadinden öte bir söylem değil. Seçim sonrası unutulup gidecek bir söylem. Öyle ki evinizi bile Aydın’a taşımamış bir ‘Aydın’ın ÖZ evladı’ olarak siz kendiniz bile seçileceğinize ihtimal vermezken böyle söylemler ise hiç mi hiç inandırıcı görünmüyor.
Aydın yıllar kaybetmiştir, doğrudur. Ancak bu kaybolan yılların sorumlusu ve tek hesap verecek kesimi ise AKP’nin yerel yöneticileri, Aydın Milletvekilleri ve AKP iktidarıdır. Aydın AKP iktidarı döneminde 17 yıl kaybetmiş ve komşu illerin kat be kat gerisinde kalmıştır. Adeta üvey evlat muamelesi görmüştür. Önce bu kaybettirdiğiniz yılları geri kazandırın AKP iktidarı olarak.
Kaybolan yıllar demişken, Sezen Aksu’nun şarkısı ile sizleri baş başa bırakmak isterim. Kıssadan hisse çıkaranlar olur umuduyla.
“Dönüşü yok beraberce karar verdik ayrılmaya
Alışmalı arkadaşça yolları ayırmaya
Şimdi artık gözyaşları gereksiz akmamalı
Alışmalı kendi yaramızı kendimiz sarmaya

Şimdi artık kelimeler yetersiz anlamı yok
Yitirmişiz anılarla beraber faydası yok
Gel bunları bırakalım artık bir tarafa
Gerçeği görmeliyiz dostum başka çaresi yok

Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler
Şimdi bana seninle bir ömür vadetseler
Şimdi bana yeniden ister misin deseler
Tek bir söz bile söylemeye hakkın yok”