Merhaba Değerli Okuyucular.

Okumanın , okuma alışkanlığı kazanmanın, öğrenmenin, bilginin ve bilmenin önemini vurgulamak için köşemizin başlığını “Okuma ve Öğrenme, Bilim ve Bilgi“ şeklinde seçmiştim. Ancak, “Okuma ve Bilme" şeklinde bir başlığın daha uygun olacağını düşündüm.

***

Bugünkü yazıma okumanın yararları ve insanlar üzerindeki olumlu etkilerinden bahsederek başlamak istiyorum.

***

Okuma, insan üzerinde çok olumlu değişim ve gelişimlere neden olur, eğitimine, mükemmel insan ve iyi yurttaş olmasına katkı sağlar. Bu etkileri şu başlıklar altında inceleyebiliriz.

***

Okuma, bir insana şu artı değerleri katar:

Aklını kullanabilmeyi ve düşünebilmeyi öğretir:

***

Okuyan insan, okuduklarını, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan akıl süzgecinden geçirir, değerlendirir, muhakeme ederek neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda bir karara varır. Beynini kimseye kiraya vermez, ipotek etmez ve satmaz. Beynini kiralayan, ipotek eden veya satan insan, artık kendisi değildir. O kişi artık benliğini, kişiliğini, gururunu ve şerefini de satmış olur. İnsan, akıl ve düşünce yolu ile doğru yolu bulabilir.

***

Allah'ın izni ve rızası dahi olmadığı halde, kendilerini, Allah’ın yeryüzündeki yetkili temsilcisi ilan ederek, cahil insanları Allah adına yönlendirme, yönetme, sorgulama, cennete veya cehenneme gitmesine karar verme , mükafatlandırma ya da cezalandırma hatta öldürme yetkisine sahip olduğunu iddia ederek insanları kandıranların arkasına takılıp gitmez. Kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine yalnız ve yalnız Allah karar verir.

***

Kendisine dahi hiçbir yararı olmayan zavallı bir ölümlünün, kimin cennete ve cehenneme gideceğine karar verme hak ve yetkisi olabilir mi? Olmayacağını, aklını kullanabilen ve düşünebilen okumuş insanlar anlayabilirler. Eğer okusalardı, Yüce Peygamberimizin dahi asla böyle şeyler söylemediğini, iddia etmediğini bilirlerdi.

***

Üstün Nitelik ve Yüce Erdemler Kazandırır:

Yüce Yaratıcının insana bahşettiği yüce erdemler sahip çıkar, değerini bilir. Hiçbir şartta zorbalık haksızlıklara boyun eğmez. Sahip olduğu bu yüce değerleri hiçbir maddi değere satmaz.

***

Yüce Yaratıcının de dediği gibi, inancını, imanını, sahip olduğu hiçbir değeri ucuz bir fiyata satmaz. Buna en mükemmel örnek, İnanmayanlar (müşrikler) Yüce Peygamberimize gelerek, kendilerini atalarının dininden vazgeçirmeye çalışmamasını, bundan vaz geçmesi karşılığında, istediği kadar altın ve para vereceklerini, başkan dahi yapacaklarını söylediklerinde peygamberimiz, bir eline Ay’ı, öteki eline Güneş‘i verseler dahi, davasından vazgeçmeyeceğini bildirir.

***

Medeni Cesaret ve Azim Kazandırır:

Okuyan insan, medeni cesaret sahidir, son derece sağlam, sarsılmaz ve satın alınamaz bir iradeye ve benliğe sahip olur. Her yerde ve zamanda haklarını aramasını ve almasını bilir. Haksızlıklar karşısında asla eğilip bükülmez, dimdik durur. Her türlü şartlar altında hakikatleri konuşmaktan asla çekinmez. Konuşurken de dilini eğip bükmez, kendisinin mercimek tanesi kadar çıkarı için, toplumun dağlar kadar büyük çıkarlarını yok saymaz. Hava alanlarında gördüğümüz rüzgar gülleri gibi, yönünü rüzgara, ya da ayçiçeği gibi yüzünü Güneş‘e çevirmez. Bir Devlet Dairesinde gittiğinde, işini yapmakla görevli memur karşısında saygılı duruşunu gösterir, ancak eğilip bükülmez, el pençe divan durmaz.

***

Sorumluluk Duygusunu geliştirir:

Dünya’ ya geliş nedenini, Dünya’daki görev ve sorumluluklarının neler olduğunu kendiliğinden bilir ve tüm görev ve sorumluluklarını başkalarının uyarılarına gerek bırakmaksızın yerine getirir. Bir akbaba, sırtlan, çakal, sinek, böcek, bakteriler bile kendilerine verilen görev ve sorumluluklarını yerine getirirlerken, kendisine akıl ve vicdan verilen insan neden yerine getirmesin?

***

İnsanın, önce kendisine, sonra ailesine ve topluma, ülkesine, Devlet ve Milletine, yaşadığı çevresine, doğaya karşı çok büyük görev ve sorumlulukları vardır. Aklı başında ve vicdan sahibi her insan, bu görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmekten sorumludur.

***

İnsanın Ufkunu ve Bakış Açısını Genişletir:

Okuyan insan, kendisini sürekli yeniler ve geliştirir, düşünce ufkunu, bakış ve görüş açısını genişletir. Dünya’nın, çevresinin, görebildiği ufuktan; sabahtan akşama kadar masadan, başını dahi kaldırmadan oynadığı, oyun bittikten sonra, yarım saat de, şu taş gelseydi, bu taş gelseydi tartışmasını yaptığı okey oyunundan ibaret olmadığını görür ve anlar.

***

Batılıların “Aptal Kutusu“ dedikleri televizyon karşısında sabahtan akşama kadar oturarak, en kutsal aile mahremiyetlerinin pervasızca, alenen ortaya döküldüğü; insanların özel hayatlarının çok çirkin biçimde deşifre edildiği; adeta mahkemeler kurularak, sunucun hem jandarma, hem polis, hem savcı ve hem de hakim rolüne bürünerek cahil ve gariban insanların kişilik haklarının, 85 milyon yurttaş önünde, çok ayıp bir şekilde ayaklar altına alınarak, yetkisiz ve sorumsuz kişilerce yargılandığı çirkin programları izlemeyi, topluma yapılmış en büyük hakaret sayar.

***

Değerli Okuyucular,

Gelecek Yazıma kaldığım yerden devam edeceğim.
Esen kalın.

***

DİĞER YAZILARI