Eğitim sistemimiz yanlış uygulamaları ile hepimize çok şeyler borçlu.
Alın size, okul yıllarımıza dair çarpıcı bir bilgi.
Bizim zamanımızda, okullardaki teneffüs süreleri sadece beş dakikadan ibaretti.
Beş dakikada tuvalete mi gidersin?
Karnını mı doyurursun?
Su mu içersin?
Eh artık sen bilirsin.
Seç birini; diğerini ise, öteki teneffüse ertelemelisin.
Şu teneffüs sözcüğünün anlamındaki "soluk almak" ise, ne mümkün.
Beş dakikaya sıkıştırılmış ihtiyaç molasının neresinde soluk alınabilirdi ki?
Sonraki yıllarda, 10 dakikaya çıkarıldığını hatırlıyorum.
Lise yıllarındaydı, sanırım. Biraz insaf eylenildiği zamanlar.
Ancak; ilkokul çocuğunun, beş dakikalık soluklanma sürelerine mahküm edildiği yaşam dilimlerimiz, gerçekten de şanssızlıktı.
Öğretmenlerin derslere geç girerek telafi ettiği bu durum, nihayet, eğitim sistemimizin dikkatini çekmiş.
Teneffüsler,15 dakikaya çıkarılmış.
Çok sevindim, isabet olmuş.

TENEFFÜS ANILARIM
Teneffüslere dair anılarımda baş rolü babam oynar.
Ne zaman acıksam yanı başımda biten; o eşsiz adamı.
Elime tutuşturduğu poğaçaları ve börekleri.
O dönem okulların kapılarında seyyar satıcılar olurdu.
Okul dışına çıkmak ise yasaktı. Öğle arası olmadan çıkıp da alamazdın.
O saate kadar acıkacağımızı düşünürdü, babam.
Beş dakikalık teneffüs aralarında hızır gibi yetişirdi çoğu zaman.
GASP EDİLEN TENEFFÜS SÜRELERİMİZ
Şimdi bize gasp edilen teneffüs aralarımızı geri verseler.
Acaba daha çok soluk almış, bu kadar çok yorulmamış bir kuşak mı olurduk.