Transfer kelime anlamıyla 'bir şeyi bir yerden başka bir yere geçirme, taşıma ya da götürme' anlamına gelir.
Sporda ise transfer takımların eksik olan bölgelerine başka takımlarından aldıkları oyunculardır.
Eğer oyuncunun kulübüyle olan sözleşmesi devam ediyorsa kulübüne de bonservis ücreti ödeyerek transfer gerçekleştirilir.
Benim üzerinde durmak istediğim konu ise transferin ülkemizde nasıl yapıldığıyla ilgili. Transfer takımların eksik bölgelerine yapılır dedik. Yani teknik adamın sistemine bağlı olarak, vereceği rapora göre transfer yapılır. Avrupa'da genelde böyledir. Ülkemizde ise durum bambaşka. Fenerbahçe'yi ele alalım. Geçen sezon hocası Emre Belözoğlu'nu gönderdi ve onun yönetime sunduğu rapora göre Alanyaspor'dan Steven Caulker'ı sezon biter bitmez renklerine bağladı. Peki sonra ne oldu? Yeni bir teknik adam (Pereira) takımın başına geldi ve 'Caulker benim sistemime uymaz' deyip oyuncunun gönderilmesini istedi. Oyuncuyla 3 yıllık sözleşme imzalamış olan Fenerbahçe yönetimi, oyuncu Gaziantep'e kiraladı. Maaşını kim ödeyecek, tabi ki Fenerbahçe. Seneye Gaziantep FK oyuncuyu almak isterse ne âlâ. İstemezse göndermek için tazminat öder ve yollarsınız. Buyurun size çarpık bir transfer örneği.
Ülkemizde birçok futbolcu var ki, her sene takım değiştiriyorlar. Süper lige yeni çıkan takımlar bu oyuncuları transfer edip lige tutunmaya çalışıyorlar. Veya tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorlar. Ama teknik adamın sistemine göre mi bu transferler yapılıyor? Sanmam. Giresunspor'u ele alalım. Geçen sezon Süper Lig'e yükseldiler ve hemen Süper Lig'de yıllardır top koşturan oyuncuları almaya başladılar. Umut Nayir, Aziz Behich, Zeki Yavru, Okan Kocuk bunlardan bazıları.. Merak ediyorum hangileri teknik adam Hakan Keleş'in futbol sistemine uyuyor? Umut Nayir yedek oturuyor, Okan Kocuk yedek oturuyor.. 30 yaşında ki Zeki sağ bek ilk 11 de oynuyor ne verdiği tartışılır.
Bu şekilde her sene takım gezen futbolcu kardeşlerimiz abilerimiz var. İlhan Parlak, Sedat Ağcay, İbrahim Sehic, Mehmet Uslu, Serkan Kırıntılı.. Çok var.
Bir de takımlar 2 - 3 hafta bocalayınca takımlara can simidi olması için hazırda bekleyen teknik adamlar var..
Giray Bulak, Hikmet Karaman, Bülent Korkmaz, Yılmaz Vural, Ünal Karaman, Samet Aybaba..
Tabi hak ettiği değeri görememiş hocalarda var bunların içinde, o ayrı konu.
Fakat dönüp dolaşıp geleceğimiz konu ülkemizde transfer düzeninin ne kadar çarpık olduğu.
Teknik adam takımın başına gelir raporunu sunar ona göre oyuncu alınır. 4 4 2 oynayacaksa 4'lü savunmaya göre sop bek alınır, 3 5 2 oynayacaksa 3'lü stoper de oynayabilecek veya daha önce bu sistemi oynamış oyuncu alınır.
Aynı şekilde teknik adam seçerken de kulübün isteklerine göre teknik direktör seçilir. Taraftar hücum futbolu istiyorsa defans futbolu oynatan hoca getirirseniz çatırdamalar oluşur.
Biz de teknik adamlar sistemine uygun oyuncu getiremeyip genelde elde ki oyunculara göre sistem belirliyorlar.
Bu şekilde bekle ki ülkemizde futbol gelişsin, Avrupa futboluyla başa çıkalım..