Türkiye’de modernleşme, çağdaşlaşma ve batılılaşma dediğimiz yenileşme hareketleri Osmanlı döneminde başlamıştır.
Avrupa bir yandan coğrafi keşifler ile doğunun, Afrika’nın ve Amerika kıtasının zenginliklerini sömürürken diğer yandan Rönesans ve reform hareketleri ile düşünce ve bilim devrimini gerçekleştiriyordu.
Buna karşın Osmanlı İmparatorluğu en refah ve güçlü dönemini yaşadığından bu gelişmelere gereken önemi vermemiştir.
Her ne kadar Süveyş Kanalı’nı açma düşüncesi olsa da gerçekleştirilememiştir.
Bu yetmiyormuş gibi Şeyh Takiyyüddin , İsantabul’da Fatih tarafından Uluğ Bey adına yaptırılan Rasathane’nin kapatılması için fetva vermiştir.Rasathane’nin yıktırılma gerekçesi ise ‘’ Eflaki (Gök) cisimleriyle uğraşmak Allah’ın işine karışmak imiş!
17.yüzyıl’da Osmanlı İmparatorluğu bir yandan uzun süren Avusturya ve İran Savaşları ile Anadolu’yu kasıp kavuran ‘’Celali İsyanları’’ nedeniyle ekonomik,sosyal ve siyasi yönden çökmeye başlamıştır.
Osmanlı Türkiyesinde yenileşme hareketleri ilk olarak 18.yüzyılda Lale Devri’nde başlamıştır.Bu dönemin en önemli yenilikleri Matbaanın açılması, İtfaiye Örgütünün kurulması ve ilk aşı ve karantina uygulamasıdır.
Fakat Osmanlı’da batılılaşma, askeri başarısızlıklar nedeniyle yine askeri alanda yoğunlaşmıştır.
Humbaracı Ocağı (İstihkam)’nın kurulması , Kara ve Deniz Mühendishane’lerinin açılması batılılaşma örneklerindendir. Ve Osmanlı bu alanda batıyı örnek alırken yine batıdan bir çok subaydan yararlanmıştır. Moltke ve Baron Dö Tot bunlara örnektir.
18.yüzyılın sonları ile 19.yüzyılın başlarında III.Selim Nizam-ı Cedit Ordusunu kurdurmuş, ilk elçilikler (daimi) açılmış, batı dillerinden askeri okul ders kitaplarının çevirileri yapılmıştır.
II.Mahmut çok büyük yenilikler yapmıştır. İlköğretimin zorunlu sayılması, nazırlıkların kurulması, nüfus sayımı yapılması, Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir ordu kurulması , askeri tıbbiye, hukuk mekteplerinin kurulması , kılık kıyafet devriminin yapılması,II.Mahmut zamanındadır ki, bu yüzden II.Mahmut’a ‘’Gavur Padişah’’ demişlerdir.
Devlet memurları ile askerlerin fes,ceket ve pantolon giymesini zorunlu hale getiren II.Mahmut gerici ulemanın tepkisini çekmiştir.
İşin ilginç yanı II.Mahmut fes giyilmesini zorunlu hale getirince ‘’Gavur Serpuşunu giymeyiz’’ derlerken aynı kesimler bu kez Mustafa Kemal Atatürk’e fes-i yasakladığı için tepki göstermişlerdir!
Avrupa’da ilerleme ve modernleşme taban’dan (halktan) tavan’a (kral’a) doğru gerçekleşirken bizde ise yenilikler hem tavandan tabana doğru yapılmıştır.Bu yüzden yeniliklerin özümsenmesi zaman alıyor.