Türk Kurtuluş Savaşı içerisinde çok ciddi ideolojik mücadeleler olmuştur.
İdeolojik çatışma en çok milliyetçi Kemalistler ile ümmetçi padişah ve halife yanlıları arasındadır.
Anadolu milliyetçileri ya da Batı basınında Kemalistler olarak tanınan milli mücadeleyi yürüten Türk Milliyetçileridir.
Gerek Balkan Savaşları gerekse I.Dünya Savaşı sonunda Hristiyanların ve Arapların Osmanlı Devleti’nden ayrılması ve bu unsurların batılı emperyalist güçlerin propagandasının etkisinde kalarak Türk düşmanlığına başlamışlardır.
Yüzlerce yıl birlikte yaşadığımız Ermenilerin ve Arapların bir kısmının bu davranışları Türklük bilincinin oluşmasında etkili olmuştur.
Özellikle İttihad ve Terakki Fırkası içinde Ziya Gökalp, Süleyman Yurdakul gibi aydınlar Türk Milliyetçiliğinin temellerini atmışlardır.
Türk Ocakları ve yayın organı Türk Yurdu dergisi aydınlar arasında Türkçü-Milliyetçi fikirlerin güçlenmesinde ve yayılmasında etkili olmuştur.
İslamcı ve Ümmetçi kesim ise milliyetçiliği, ırkçılık, İslam’a ters bir düşünüş ve İmparatorluğun parçalanma nedeni olarak görüyordu.
İslamcı hareketlerin ve ümmetçi anlayışının yayın organı Sebil-ül Reşad dergisidir ve İslamcı aydınların kümelendiği bir yayın organıdır.
Yalnız şunu da göz ardı etmemek gerekir ki, Bolşevik Devrimi’nden sonra Rusya’nın parçalanması ve Rusya’daki Çarlık yanlıları ile sosyalistler devrimciler arasındaki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Orta Asya’dan gelen Caferoğlu Ahmet, Zeki Velidi, Sadri Maksudi gibi Türkçü aydınlarında milliyetçi fikirlerin yayılmasında etkili olmuştur.
Kırımlı Gaspıralı İsmail’in yayınladığı Tercüman Gazetesi ‘’İş’de, dil’de, fikir’de birlik’’ sloganıyla yayınlanıyor ve bütün Türk Dünyası’nı etkiliyordu.
Türk milliyetçisi Kemalistler, aynı zaman da modernleşme ve çağdaşlaşmadan yanadırlar.
İslamcı-Ümmetçi aydınlar! Osmanlı Devleti’nin devanumdan, padişahtan ve halifeden yana olup Fesli gibi milli mücadeleye karşı olup, Yunan ile işbirliği yapmayı, İngiliz Muhip olmayı dahi savunuyorlardı. Fetvalar, İngiliz uçakları ile Anadolu’da dağıtılıyor, pervasızca Kuvay-ı Milliyecileri yok etmeye çalışıyorlardı.
Buna karşın Kemalistler, Anadolu’da varoluş mücadelesi vererek Yeni Türk Devleti’ni kurmaya başlamışlar, savaşı da kazanmak üzereydiler.
Türk milliyetçileri Kemalistler asla din düşmanı olmamışlar; ülkemizde bayrağın inmemesi, ezanın susmaması için ortaya koyarlarken sözde Müslümanlar işgalci İngiliz ve Yunanlarla kol kola idiler.
Her zaman derim mübarek dinimiz, dincilere bırakılamaz.