Yalnız zaman geçirmek, insanlar için oldukça yararlı ve zorunlu bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç özellikle kendimizi aşırı yoğun ve yorgun hissettiğimizde artar. Yalnız kalmanın beyinde, düşüncelerde ve duygularda ciddi değişimlere yol açtığına dair bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Her ne kadar insanın kendisiyle geçireceği ve yalnız kalacağı zaman dilimleri çok değerli olsa da, geride bıraktığımız yıllarda sosyal ilişkilere verilen değer oldukça artmıştır. Diğer insanlarla bir arada olmak insanın kendini iyi hissetmesine katkıda bulunur. Çevremizdeki kişilerin yoklukları ve yalnızlık çoğu kez korku ve kedere yol açmaktadır. Fakat yine de günümüzde rahatlamak ve dinlenmek için geçerli çeşitli rahatlama tekniklerinden biri de yalnız zaman geçirmektir. Doğru yönetildiğinde yalnızlık, insanı güçlendiren bir durumdur.
ÇEVREMİZDEKİLER BAZEN BİZİ YORAR
Sosyal ilişkiler, özellikle nitelikli ve uzun süreli olduklarında çok yoğun bir emek ister. Tabi ki bu ilişkiler aynı zamanda büyük oranda mutluluk ve tatmin duygusunu da beraberinde getirir. Ancak farkında olmadan insanlarla bu tür bağlar oluştururken zamanımızın önemli bir bölümünü onlara ayırır ve büyük enerji harcarız. Birden kendimizi diğerlerine göre ve diğerleri için yaşar halde buluruz. İçinde bulunduğumuz çok sayıda sosyal ortam vardır ve bunların hepsi de kendine özgü beklenti ve zorluklarla doludur. Yalnız başımıza geçireceğimiz zaman, dikkatimizi yeniden toparlamak ve enerjimizi kendi üstümüzde yoğunlaştırmak için faydalı bir yöntemdir. Kendimizle vakit geçirme şansı yakalayacağımız fırsatlar dinlenmenin yanı sıra aynı zamanda kendimizle yeniden tanışmamıza da yardımcı olan değerli zaman dilimleridir.
YALNIZLIĞIN BEYİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Yalnızlık, sessizlik ve sakinliği de beraberinde getirir. Bu tür ortamlarda dikkatimiz dış dünyadan iç dünyaya doğru yönelir. Beynin konuşma ile ilgili bölümünü kullanmaya ara verdiğimizde diğer bölümler daha yoğun bir biçimde çalışmaya başlarlar. Yalnız kaldığımızda dikkat ve konsantrasyon seviyesinin arttığına dair bilimsel bulgular vardır. Yalnızken düşünme eylemi daha yoğun bir biçimde gerçekleşir. Bununla birlikte zeka da daha keskin bir biçimde kullanılır. Yapılan araştırmalara göre yalnızlık ve sessizliğin beynin serebral korteks isimli bölümü üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunun sonucunda da bilgiler daha etkili ve verimli bir şekilde işlenir. Yalnız geçen bir zamanın ardından çok daha rahat bir biçimde öğrendiğimiz ve öğrenilen bilgileri daha kolay bir şekilde ezberlediğimiz tespit edilmiştir. Eğer birkaç gün yalnız başınıza zaman geçirirseniz bunun en belirgin etkisi olarak duyarlılık düzeyinizin arttığını hissedersiniz. Normal şartlarda farkında olmadığınız fikir ya da duyguları daha rahat anlamaya başlayabilirsiniz.
ÖNERİLER
İdeal şartlarda günde en az 10 dakikamızı yalnız olarak geçirmemiz gerekir. Bu tamamen yalnız ve kendimizi bir yere kapatıp orada kalmak anlamına gelmemelidir. Sadece kendimize ait ve kendimizle baş başa kalacağımız bir zaman dilimi ve bir yer bu gereksinimin karşılanması için yeterlidir. Eğer bunu her gün yapamıyorsanız en azından haftada üç kez bu kısa yalnızlık anlarını yakalamanız gerektiğini unutmayın. Çok stresli olduğumuz ve bunaldığımız zamanlarda daha yoğun bir biçimde yalnızlık egzersizi yapmamız gerekebilir. Bu durumlarda kişilerin imkanlar dahilinde yalnız bir geziye çıkmaları da tavsiye edilebilir. Bunu yapmadaki temel amaç günlük rutinlerinizden ve her gün yaptığınız uğraşlardan bir süreliğine de olsa kendinizi uzaklaştırmaktır. Yalnız kalmaya karar verdiğinizde, eğer bunu daha önceden yaşamamışsanız, ilk başta biraz rahatsızlık hissetmeye hazır olmalısınız. Hayatta yaşadığımız her değişim kendine göre bir direnci de beraberinde getirir. Ama sonrasında göreceksiniz ki aslında size rahatsızlık verdiğini düşündüğünüz şey size zamanla iyi gelmeye başlayacak.