Yüksek enflasyonla birlikte alım gücünün düşmesine paralel olarak günden güne artan hayat pahalılığının halkımızın üzerindeki etkileri yadsınamaz bir gerçek. 

Türkiye genelinde olduğu gibi, Aydın'da da bu zorlukların yaşandığı bir dönemdeyiz. Bu bağlamda  geçtiğimiz gün Aydın'daki Cumhuriyet Halk Parti’li belediye başkanlarının bu zorlu süreçte vatandaşın yükünü hafifletmek adına çeşitli önlemler almayı ve projeler geliştirme adına ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun öncülüğünde attığı adımı esasen ben anlamlı anlıyorum.

Ancak gelinen nokta itibariyle halihazırda ‘Tasarruf Tedbirleri’ nedeniyle belediyelerin de durumu pek iç açıcı değil.  İller Bankası’ndan aldıkları payın düştüğü bir ortamda ekonomik darboğaz içindeki vatandaşın yarasına nasıl merhem olabilecekler, burası da düşündürücü. Bu bakımdan ben dünya genelindeki bazı yerel yönetimlerce başarılı şekilde hayata geçirilen bazı uygulamaların Aydın’a da uyarlanabilmesini öneriyorum. 

Şu bir gerçek ki sosyal belediyeciliği şiar edinmiş yerel yönetimlerin sosyal yardımları etkin bir şekilde dağıtabilmesi noktasında gıda bankalarının kurulması ve temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik programlar geliştirebilmesi, günümüzde dünya ölçeğinde de büyük önem taşıyor. Hatta bu önerilerin bazılarını da sıralamak gerekirse örneğin, İspanya'da Barselona Belediyesi, "Sosyal Süpermarket" uygulaması ile dar gelirli vatandaşlara düşük maliyetli gıda ve temel ihtiyaç ürünleri sağlıyor. Bu uygulama bana kalırsa Aydın'da da dezavantajlı ve daha yoksul kesimlerin yaşadığı bazı mahallelerde de benzer şekilde hayata geçirilebilir. 

Halihazırda Türkiye’de CHP’li belediyeler arasında Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin öncü olduğu halk lokantalarının yanı sıra sadece dar gelirli olduğunu belgeleyenlere özel olarak hizmet verecek olan ‘Sosyal Süpermarket’ uygulamasının da bu kapsamda yerinde olacağını düşünüyorum. 

Bunu yanında işsizlikle mücadele, ekonomik krizin etkilerini azaltmada da bilindiği üzere önemli bir adımdır. Almanya'da yerel yönetimler bazı sektörlerde öncü olan firmalarla işbirliği halinde işsizlikle mücadele kapsamında mesleki eğitim programları ve istihdam garantili kurslar düzenliyor. Aydın'da da belediyelerin, yerel işletmelerle işbirliği halinde bu tür eğitim programları ve istihdam yaratıcı projeler geliştirilmesinin önü açılmalıdır. Ayrıca, genç girişimcilere yönelik eğer bütçede bu kalem mümkünse hibe ve destek programları sağlanarak yenilikçi iş fikirleri de teşvik edilebilir. Netice olarak bu sayede meşhur bir Çin atasözünde de belirtildiği gibi “Bana balık verme, balık tutmayı öğret” sözü de vücut bulmuş olur. 

Son olarak Avustralya Melbourne'deki "Community Grocer" adını taşıyan girişimi de ben anlamlı buluyorum. Bu proje, dar gelirli ailelere uygun fiyatlı taze meyve ve sebze sağlamak amacıyla geliştirilmiş. Halihazırda mobil pazarlar aracılığıyla Melbourne sınırları içindeki farklı semtlerde hizmet veren bu girişim, hem gıda güvenliğini artırıyor, hem de sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyor. Açıkçası üreticinin elinde kalmasın diye zaman zaman portakal alıp vatandaşa dağıtan Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bu projeyi, ilçe belediyeleri ve yerel üreticilerle birlikte paydaş çerçevede yürütebilmesi bence zor olmasa gerek. Bu girişim üreticilere aynı zamanda lojistik destek ve fon sağlanarak da ilimizde bence çok rahat hayata geçirilebilir 

Açıkçası Aydın’daki Cumhuriyet Halk Parti’li belediyelerin ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve vatandaşların refahını artırmak adına yerel yönetimlerin gücünü en etkili şekilde kullanmaya ne kadar kararlı olduğunu zaman gösterecek. Bunun imza altına alınmış bir kağıt üzerinde kalmaması noktasında her ne kadar ümitli de olsak daha seçim döneminde personele vaat edilen maaşı dahi ödeyemeyen, taşeron işçi maaşlarını aksatan, tam anlamıyla asli görevlerini bile doğru düzgün yerine getiremeyen CHP’li belediyeler olduğu da ortada. 

Tabi ki AK Parti’li belediyelere de baktığımızda durum aynı ve hiç iç açıcı değil. Onlar da ekonomik sıkıntılar içinde cebelleşiyor ve yeni işçi alımından tutun bazı harcamalara kadar ciddi anlamda kısıtlanmış durumdalar. 

Umarız Aydın’daki Cumhuriyet Halk Parti’li belediye başkanlarının Çerçioğlu öncülüğünde attığı adım havada kalmaz ve imzaladıkları ortak bildiride de yer aldığı gibi “Aydın halkının refahı arttırma, ekonomik krizin etkilerini azaltma” noktasında ilimizin genelinde toplumun geniş kesimlerine dokunacak şekilde esaslı çözümler sağlayabilirler. 

Hep birlikte bekleyip göreceğiz…