Başkan Özlem Çerçioğlu’nu siyaset sahnesinde en çok tanıtan kimliği, sadece Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olması değil… 
Çerçioğlu’nun 2002’de Parlamentoda başlayan siyaset kariyerinin en güçlü kimliği “kaybetmemek” değil, “kazanmayı kimlikleştirmek!”
Hatırlatalım, Özlem Çerçioğlu 2002 ve 2007’de iki dönem milletvekili seçildi. 2009’dan beri de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı… Yani çeyrek asra yakın kazanan siyasetçi. Bu arada 2009’dan bu yana çeşitli platformlarda, anketlerde yılın belediye başkanı, en başarılı başkan olarak öne çıktı.
Bunları niye hatırlattık? 
Hafta sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin 23 Mart’ta yapacağı ön seçim çalışmalarında İzmir’e geldi. Program boyunca Özlem Çerçioğlu, İmamoğlu’nun yanındaydı.
Siyaset iletişiminde doğru tercih, kazananın yanında durmaktır. İmamoğlu’nun, “kazanmayı kimlikleştirmiş” başarılı bir siyasetçiyi yanında görmesi büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Başkan Çerçioğlu’nun açık desteği partililer üzerinde pozitif etki yaratacağı kesin. “Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını tebrik ederim” diyen Çerçioğlu, “bu yolculuğun partimize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim” sözleriyle de önseçimde niyetini de açıklamış oldu.
İzmir’de çeyrek asır gazetecilik yapmış biri olarak kent sosyolojisini az çok okuyabilirim. İzmirlilerin doğasında kadına pozitif ayrımcılık vardır. İmamoğlu’nun yanında kazanmayı kimlikleştirmiş bir kadın siyasetçiyle partililerin karşısına çıkması iki kez etkili... 
Bu tablodan sonra sürekli kazanan Özlem Çerçioğlu’nun, İmamoğlu’na kaybetmeme yönünde motivasyon aşıladığını söylemek yanlış olmaz.
Başarılı insanların hedefi kaybetmemesi en temel özelliklerinden biridir. İnanılmış bir hedefe yönelik disiplinli çalışmak, hatalardan ders almak, risk üstlenmek, vaz geçmemek, öğrenmeye ve yeniliklere açık olmak… Olumsuzluklara hazır olmak!
Siyasetin temel hedeflerinden biri rekabet etmek ve kazanmaya odaklanmaktır. Ancak sert rekabet içinde rakibini bir kere gözden düşürerek kazananların ikinci kez kazanma olasılığı düşüktür. O samimiyet noksanlığı kabul edilir.
Sürekli kazanmanın en temel dayanağı olumlu, ılımlı ve akıllı siyasette ısrarcı olmaktır. Rakibe yönelik saldırı ne kadar fazlaysa seçmenin toleransı o ölçüde azalır. Çünkü seçen, seçtiği kişiden hizmet bekler.
Rakibe sürekli “negatif kimliklendirme” yöntemiyle saldırmak siyasetin uzun süre kaldırmayacağı bir gerçekliktir.
İşte Çerçioğlu’nun, rakiplerine yönelik yapmadıkları üzerinden saldırarak negatif kimliklendirme yapmaması başarısının sırlarından biridir. Zira, negatif kimliklendirmede kişi kendi başarısızlıklarını gizleme eğilimi de vardır.
Oysa Özlem Çerçioğlu’nun gösterebileceği pek çok başarı karnesi var. Kendisinin de “başarı” dilediği Ekrem İmamoğlu’na ne ölçüde yaradığını zaman gösterecek.
Zira zaman her şeyin ölçüsü…