Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre yılda yaklaşık 9 milyon kişi, ruh ve sinir hastalıkları nedeniyle doktora başvurmuş. Antidepresan kullanımı ise son beş yılda yüzde 27’ye yakın artış göstermiş. Sağlık Bakanlığı’nın en son açıkladığı verilere göre 2016 yılının ilk 10 ayında 33 milyon 368 bin kutunun üzerinde antidepresan tüketilmiş.
Gündelik hayatımızda karşımıza birçok problem çıkıyor. Yoksulluk, işsizlik, göç, doğal ve insan kaynaklı travmalar, alkol ve madde kullanım bozuklukları gibi birçok neden insanları antidepresan kullanmaya itiyor.
Çocuğa, kadına, hayvana yönelik şiddet, sağlık çalışanına yönelik şiddet, cinsel şiddet, aile içindeki şiddet daha sık gündemimize geliyor. Bu durumların da insanlar üzerinde oluşturduğu etkinin antidepresan kullanımına etkisi olduğunu düşünüyorum.
Antidepresan kullanımının artmasındaki en büyük etkenlerden birinin de ulaşım olduğun düşünüyorum. Eskiden psikiyatristlere ulaşmamız daha zordu. Şuan ise her devlet hastanesinde neredeyse en az bir psikiyatrist görev yapmakta.
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Böke’nin söylediğine göre Türkiye’de 2011’de 100 bin kişiye, 2.1 psikiyatrist düşerken bu oran günümüzde 3.5 seviyesine çıkmış durumda. Gelişmiş ülkelerde her 100 kişiye 12 psikiyatr düşüyor.
Bu artıştaki en önemli nedenler arasında sosyal medya, internet ve kulaktan dolma bilgileri sayabiliriz. Bir yakınında aynı rahatsızlık belirtilerini gördüğünü zanneden birisi direk psikiyatriste başvurabiliyor. Bu istek özellikle kentlerde ve kalabalık şehir hayatında ilaç tüketimine yöneltiyor.
İnsanlar artık en ufak bir sorunu dahi pratik bir şekilde hızlıca çözmek istiyor. Örneğin, uykusuzluk sorunu çeken bir kişi uykusuzluğunun altında yatan nedenlere inmek yerine bir ilaç alıp uyumayı tercih edebiliyor.
Depresif belirti ve anksiyete sorunu olanlar ise ilaç kullanımında ilk sırada. Sanılanın aksine keyifsiz hissetmek depresyon değildir tek başına, depresif belirtiler ve depresyon tanısı çok ciddi bir hastalıktır. Hastaların doktor kontrolünde ilaç almaları gerekir. Günümüzde neyi düğü belirsiz bazı insanların medyaya çıkıp medyatik bir dille bu konular üzerine konuşmaları da ilaç kullanımını arttıran etkenlerden sayılabilir.
En ufak bir psikolojik rahatsızlık belirtisinde ilaç kullanılmaya başlanmasına karşıyım. Kapitalizm bazı yerlerde öyle bir raddeye gelmiş ki insanların sağlığını dahi hiç eder olmuş. Sırf ilaç şirketlerinin yıllık cirolarını arttırmak için insanların bazı konularda ilaç kullanımına teşvik edildiğini düşünüyorum.
Ben özellikle hafif dereceli depresyonda ve buna benzer rahatsızlıklarda çeşitli psikoterapilerin hastalığın tedavisinde tek başına kullanılabileceğini düşünüyorum.
Lütfen sizlerde size rahatsızlık veren herhangi bir durumla karşılaştığınızda önce bir uzmana danışın ve kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanmayın.