Nedense hiç bahsedilmez. Halbuki Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’u defalarca düşman işgalinden kurtarmıştır.
Bunlardan ilki Çanakkale Zaferi’dir. Eğer itilaf devletleri donanması ve ordusu Çanakkale’den geçebilselerdi, İstanbul’u işgal edeceklerdi.
Nitekim Osmanlı Devleti I.Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Ateşkes Antlaşması’nı kabul edip imzalayınca İtilaf Devletleri askerleri İstanbul’u fiilen işgal etmişlerdir.
Hatta Fransız kuvvetlerinin komutanı General Dessperey Fatih Sultan Mehmet’e öykünerek İstanbul’a Topkapı surlarından beyaz bir atla girmiştir.
İtilaf Devletleri son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde kabul edilen Misak-ı Milli (Milli Ant) kararlarına tepki olarak 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal etmişlerdir. Aynı gün Mebusan Meclisi’ni basarak bir çok milletvekilini tutuklayıp Malta adasına sürgün göndermişler, Meclisi de kapatmışlarıdır.
Bütün bu olup bitenler karşısında Padişah Vahdettin ve İstanbul Hükümeti hiç bir şey yapmamışlardır. Bu arada ilginç bir olay olur. Harbiye Nazırı Fevzi Paşa (Çakmak) ‘nın odasına İngiliz askerleri girer ve Paşa’ya karşı zor kullanırlar. O güne kadar Padişaha bağlı olan ve hatta O’nun görevlendirmesi ile Nasihat Heyeti ile asker ve subayları M.Kemal ve Milli Mücadeleye karşı harekete geçirmeye çalışan Fevzi Paşa gerçeği görür ve Anadolu’ya geçerek M.Kemal Paşa’ya katılır.
1918-1923(6 Ekim) arasında İstanbul, itilaf devletlerinin işgali altında kalmıştır.
Bu dönemi anlatan Kemal Tahir’in “Esir Şehrin İnsanları” romanını mutlaka okuyun. O sırada işgal güçleri ile iş tutan Rum ve Ermeni işbirlikçilerinin yanında Türk burjuvazisi de vardır.
O dönemde de İstanbul bugünkü gibi kültür ticaret ve basın merkezi idi. İstanbul’da pek çok cemiyet kurulmuştur; kimi işbirlikçi kimi vatanseverdir. Bazıları da daha önceden kurulup, işgal yıllarında daha etkin olmuşlardır.
İslam Teali ve İngiliz Muhipleri Cemiyetleri içinde M.Kemal Paşa ve arkadaşları için idam fetvaları yayınlayan Dürrizade, Mustafa Sabri ve İskilipli Atıf Hoca gibi hainler de vardı.
Allah’tan Anadolu’da Rıfat Börekçi gibi Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi gibi vatansever din alimleri de vardı. Aynı günlerde Mehmet Akif cami cami dolaşıp Anadolu’da halkı M.Kemal Paşa’nın askeri ve siyasi dehası ile İstiklal Harbi kazanılır. Ardından Lozan Barışı imzalanır ki, bu anlaşmanın onaylanmasından sonra 6 Ekim 1923’te itilaf devletleri İstanbul’u boşaltırlar.
Şunun da bilinmesinde fayda var. 1917 Bolşevik Devrimi sonrasında Çarlık ailesinin bütün fertleri öldürülür. Ama M.Kemal ve arkadaşları Osmanlı Hanedanı üyelerine dokunmaz, sadece sürgüne gönderir.
Son söz: Cahiller ancak her şeyi bilir!!!!!!