Merak için, hayatımızın birçok evresinde bizimle olan, bizleri bir şeyleri öğrenmeye iten bir histir diyebilir miyiz? Yapılan bazı araştırmalara göre sadece insanlarda değil bazı canlılarında meraklı olduğu ortaya çıktı. Peki niye merak ederiz? Merak ettiğimiz şeyleri öğrenmemiz sonucu ne olur ve neden merakımızı bir şeylere veririz?
İnsan evladı doğduğu ilk andan itibaren çevresindekileri merak eder. Örneğin bebekler doğduklarında hayatı ağızlarıyla algılamaya koyulurlar. Buna psikolojide oral dönem denir. Bebek ilk olarak anne memesini merak eder ve emme refleksiyle merakını gidermek için ağzını kullanır. Yada yine bu dönemde bebeğin önüne bir şey koyduğunuzda direk olarak ağzına götürür.
Nedenler bizleri nasıllara iten, nasıllar bizleri ne içinlere iten, niçinler bizleri meraklanmaya iten birtakım soru kalıplarıdır. Bazı zamanlarda merakımız öyle derecede bizi etkisi altına alıyor ki örneğin hiç tanımadığımız bir çiftin konuşmalarına kulak kabartabiliyor yada hayatımızda belki de hiç ilgimizi çekmeyecek bir konuda araştırma yapmaya sürükleyebiliyor.
Bizi harekete geçiren iki merak türü vardır. Birincisi algısal meraktır. Bu daha çok çocukluk dönemimizde bizimle olan ve yetişkinlerden azar işitmemize neden olan merak çeşididir denebilir. Bir çocuğun sürekli soru sorması veya camın kırıldığını merak etmesi sonucu bir pencereye taş fırlatması bu merak çeşidine örnek olabilir. Bu merak bizdeki nefes almak gibidir nasıl ki nefes almadan yaşayamayız bu merakta bence bizi hayatta tutan etkenlerden, önemli etkenlerden birisidir.
Diğer merak türü ise “Epistemic Curiosity” denilen zihnimize bir şeyler sokma, idrak etme isteğidir. Bu merak çeşidi bence Einstein’ın şu sözleriyle daha çok açığa kavuşabilir. Albert Einstein, "Özel yeteneklerim yok. Sadece tutku derecesinde merak sahibiyim" demişti. Bizleri bilgiye aç kılan ve hayatımızın neredeyse her köşesinde karşımıza çıkan merak çeşididir denebilir.
Bazı kuramlara göre beyinde oluşan belirsizlik hissini gidermek, bazılarına göre merakımızı giderdiğimizde beynimizde salınan mutluluk hormonuna erişmek ve bazılarına göre ise beyindeki uyarılmalar sonucu bizlerin merak ettiğini ortaya koymaya çalışıyor. Bence bizleri meraka iten yaşamın ta kendisi. Hayatı başka türlü nasıl deneyimleyebilirdik ki?
İnsanlığın belki de bu raddeye gelmesinden ki en büyük nedenlerden birisini merak olarak sayabilir miyiz? İlk insanın varoluşundan bu yana şu çalının ardında ne var diye başlayan ve bugün bu tuş ne işe yarıyora kadar gelen bir meraktan bahsediyorum.
Peki merak olmasaydı ne olurdu? Aslında bu soru bile başlı başına merakımız sonucunda ortaya çıkan bir soru. Bence merakımız olmasaydı biz de olmazdık. Bu yetinin bize yaratan tarafından bahşedilen bir varoluş armağanı olarak sunulduğunu düşünüyorum.
Peki sizler ne kadar meraklısınız merak ettikleriniz konusunda?