Arkamızda kalan hayatta neler bırakırız? Geride kalanlar bizi nasıl hatırlar? Kafamda deli sorular… Peki bugüne kadar dünyada iz bırakmış önemli isimler geride neler bıraktı? Yine sorular… Sorular…
Bu sorular Pablo Picasso’nun 75 yaşında vefat ettiğinde geride 240 bin tablo bıraktığını öğrendiğimde aklıma geldi. Sanata başlama hikayesi ise oldukça ilginç. Bir alıntı yaparak özetlemek isterim
“1881 –1973 yılları arasında yaşayan Pablo Picasso’nun, öğrencilik yıllarında matematik öğretmeniyle ilginç bir sorun yaşanmış.
Picasso, matematik dersinde ne zaman ‘’4’’sayısı ile karşılaşsa,’’4’’ü öne doğru fırlamış bir burun olarak gördüğünden hemen geri kalan uzuvları da çizmeye başlıyormuş. Böylece matematik dersinde çözmesi gereken problemleri yarıda bırakıp ‘’4’’ ile uğraşıyormuş.
Öğretmeni onun bu davranışına ne yaptıysa engel olamamış. Her seferinde Picasso, bunu yapmak için dayanılmaz bir istek duyduğundan ve gözünün o anda başka hiçbir şey görmediğinden bahsediyormuş.
Hayal gücü oldukça geniş olan bu öğrenci, ileriki yıllarda yaptığı büyük eserler sayesinde sanat tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Pablo Picasso 75 yaşında öldüğünde geride 240 bin tablo, çizim ve eser bıraktı. Bebekliğini bile dâhil etsek yaşadığı her güne yaklaşık 9 eser düşüyordu. Onun bu çalışmaları kendisine ‘’Çılgın verimli sanatçı’’ lakabının takılmasına yol açmıştı.” Kaynak: 7 Dahinin Başarı Hikayesi – Toplatent (Web)
Hem çılgın hem de verimli bir sanatçı… Bizler sanatçı olamasak da hayata ne kadar iz bırakabiliriz? Aslında bu soruları sormaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Çünkü geride hatıralarımız dışında ne bırakabiliriz. Belki de bunları değiştirmek için bir yerlerden başlayabiliriz. Ama nasıl? Tabi bu sorunun yanıtı herkese, her şeye göre değişir. Herkesin meziyeti farklı olmakla birlikte hayata bırakacağımız izler her zaman iyiliğin, güzelliğin izleri olmalı.
Hepinize mutlu günler sevgili okuyucular…