Her birimiz birer evreniz benim gözümde. Bu evrenlerin yani özlerimizin olgunlaşmak için deneyimlere sokulduğunu düşünüyorum. Ben özlerimizin defalarca kez dirildiğine inanıyorum. Biz yalnızca bu Dünya’da doğmadık. Asıl gayemiz bu sevgi sınavında, hayat ödevinde olgunlaşabilmektir.
Adem ile Havva’nın sembolik hikayesinde de olduğu gibi insanlık benliğiyle olan savaşında bir çok hatalar yapacaktır. Bizler sevgiyi yeterince özümseyemediğimiz için kovulduk. Ruh ile zihin arasındaki farkı düşünüyorum günlerdir. Zihin duyuların algı çemberinden süzebildiği kadarıyla iradenin etkisi ile tahayyül etmemize olanak tanıyor. Ruh ise hiçliğin ötesinden izler taşıyor bilinç emarelerinden ötede, bilinçdışının ve DNA sarmalından beride bir bütünü bizlere sunuyor.
Ruh varoluş meskenine sıkışmış bir deneyim sürecine itilmiştir. Zihin bu deneyim süreci yanılsamalarını idrak etmeye yarayan bir araçtır sadece. Ben hiçliğe ermek için yaşıyorum. Zevk köleliğinden kurtulmak ve benliğimle olan savaşımdan çıkmaktır gayem.
Bu yaşamda kalma nedenim, evrenlerin ulu mimarına, Hiçliğin yaratıcısına duyduğum saygı ve aşktır. Dünyevi illiyette beş duyunun hapsinde algılayabildiklerimizin hepsinin bir oyun kodu olduğunu düşünüyorum. Bugün bilim insanları maddenin en küçük yapıtaşı olan atomun içine girdiklerinde karşılarına boşluk çıkıyor. Aynı şekilde kozmologlar evreni gözlemlediklerinde karşılarına hiçlik çıkıyor.
Hatta Lawrence bunun üzerine “ Hiç yoktan bir evren” isimli bir kitap yazdı. Ben evren(ler)i bir simülasyon düzeneği olarak görüyorum. Yani kodlar dahilinde mekanik bir düzen içerisine sınırlar dahilinde dizilmiş birer garabet tohumundan ibaretiz. Bu tohumları filizlendirecek en mutlak şeyin de sevgi olduğunu düşünüyorum.
Hayatın frekans çizgilerinden oluştuğunu düşünüyorum. İnsanlarda da bu frekansların tutmamasından anlaşmazlıklar çıkıyor. Titreşimsel boyutta algı kapasitemizin çok dışında boyutlar olduğunu düşünüyorum.
Hayat bazı çizelgeler üzerine kurulu yanılsamalar ile birleştirilebilir. Yani şekilli harflerden ötede anlamlar çıkabilir. Bu anlam seviyelerinde aşkın ve içkin olan noktalar var bence. Farklı boyutların zihinlerde hayal edilip iradeye dökülmesi sonucu eyleme dönüşmesine yol açan noktalar.