Hiç sevgililer günü diye bir şey olur mu? Olur, çok da güzel olur. Kimi zaman toplumda ya da kişisel yaşamımızda sevginin ne kadar önemli olduğunu hatta birbirimize ne kadar az sevgi sözcükleri kurduğumuzu bile hatırlamıyoruz.
Kimilerine Sevgililer günü uydurulmuş, saçma, basit, gereksiz bir gün gibi gelse de, aslında hem tüketimi uyandırmış hem de sevgi duygusunu harekete geçirmiş olma adına da güzel bir gündür. Tabi ki sevmenin hatırlanmanın günü olmamalıydı. Bu sevmenin günü değil herkesin yanlış anladığı nokta tam da burası aslında. Bugün adım atma günü, bugün tamir etme günü, bugün özel hissetme günü.
Kadın cinayetine kurban giden kızlarımızın, kadınlarımızın, küçük yaşta evlendirilen gelin çocukların olduğu bu ülkede, kadınlarımızın yılda bir kez bile olsa gerekçesi ne olursa olsun sevgiyi ilgiyi görmesi için güzel bir gün sevgililer günü.
Kadınlar sürpriz hediyeler beklerken eşlerinden, erkeklerin çoğu şunu söylüyor ’bizim sevgililiğimiz mi kaldı biz artık evliyiz’ aslında 14 Şubat aslında sevgiliden çok, evlilerin günü. Erkekler, mutlak itaati istediğiniz, sizin için her gün hem dışarda hem evde çalışarak didinerek size destek olan, çocuklarınıza annelik yapan, belki ilk kez sevgi sözcüğü duyacak eşlerinize, sevgi ortak paydasında size sunulan bir gün belki bugün. Kırılan, dökülen, saygısızlığa uğrayan yaralanan bir ilişkiyi tamir etme günü belki bugün.
Çok pahalı hediyeler değil bugünü kurtaran, pırlanta hediye olmadan da onun kadar değerli bir iki söz gönül almaya yetecektir inanın.
Yarın 14 Şubat, sevgiye, saygıya, hoş görüye sahip çıkalım. Sevdiklerimize bize sundukları, bizde sevgi duygularını uyandırdıkları için teşekkür edelim. Her gün sevgi günü, her gün saygı günü bunu gösterme fırsatı bunun bahanesi belki bu gün. Belki yarın çok geç olacak. Tüm kırgınlıklar, sevgi sözcükleri bitirir. Sevginin olduğu yerde zor olan ne varsa kolay olur.