Son zamanlarda ve genelde çok duyduğum ve hiçbir zaman neden sorulduğuna dair anlamlandıramadığım, neyi, neden yaptığımıza dair meraklı sorular sorulur. Genelde meraklı kesimlerden. Bazen böyle sorularla birilerinin canı sıkılıyor ve sorulmasını istemiyor olabilir. Örnek verecek olursam. İşsiz bir gence hala işsiz misin diye sorulması gibi. Sana ne işsizliğinden?
Öğrenci üniversite sınavına hazırlanır, sınava girer nasıl kazanabilecek misin? Sana ne kazandığından? Kazandığında duyarsın belki kötü geçti. Ciddi bir ilişki yaşar ne zaman nişan? Nişan olur ne zaman düğün? Düğün olur ne zaman çocuk? Çocuk olur. İkinci çocuk düşünüyor musunuz? Sana ne insanların mahreminden? Özel hayatından sana ne. Bu cevapları öğrenince ne değişecek? Sihirli çubuğun mu var hayat mı değiştireceksin?
Hayır ama o burnumuzu sokmadığımız yer kalmamalı. Cevabı öğrenince hayatında ne değişecek. Nerde kaldı bizim adetlerimiz örflerimiz. Seçim sonrası hangi partiye oy verdin? Kilo almış gördüm seni, zayıfladın mı sen? Yüzün solgun hasta mısın? Moralin mi bozuk? Sana ne size ne. Atanmamış öğretmene hala atanmadın mı?
Sana ne diyemiyoruz ve bunu diyemediğimiz için herkesin hayatımıza müdahale etme şansı doğuyor. Bakın yukarıda yazdığım ‘Sana ne’ demekten kastım terbiyesizlik yapmak ya da saygısızlaşmak değil. Ben sadece şunu söylemeye çalışıyorum. Birçok insanın gerçekten durumla yakından yada uzaktan alakası yok. Sırf meraktan soruluyor bu sorular. İnsanların belki en hassas olduğu, belki üzüntülerini yada en can sıkıcı durumlarını anlamak istemeniz bence çok daha büyük bir terbiyesizlik. Mahremi, ailesi, maddi durumu en özeli.
Azıcık empati yapalım. O insanın yerine kendinizi koyun belki anlatmak ya da konuşmak istemediğiniz bir durumunuz sorulduğunda hoşunuza gider mi? Anlatmak isterse dertleşmek isterse zaten anlatır. Lütfen saygı gösterin.
Dışarıda deli gibi çalışırsın, gecen gündüzüne karışır perde arkasını bilmez ama senin hayatına yorum yapar, ’Hayat sana güzel’ diye. Gülüyorum hem de sesli. Bir radyo programcısında dinledim o kadar güzel yorumluyordu ki bu söylediğimi. Radyo programcısı bir söz paylaştı Platon’dan şöyle diyor; ”Nazik olun çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor “. Muhteşem bir söz. O kadar açık o kadar derin ve o kadar anlaşılır ve her şeyi o kadar güzel özetliyor ki. O hayatını merak ettiğiniz hatta zaman zaman kurcaladığınız dışardan hayatı parlayan insanların nelerle boğuştuğunu bilemezsiniz. Bilmeyin de zaten gerek yok. Bilmeniz gerektiği kadarını görün. Başarılı ise takdir edin. Güzel işleri, güzel arkadaşlıkları görün.
Çocuklar, genç kızlar, genç kadınlar, önünüze çıkacak en büyük engel, işlerin zorluğu, başarısızlıklar, yorgunluklar bunlar hep hayatınızda önünüze çıkacak. Size yapamazsın diyen birçok insan olacak. Bunu yapan sadece etraftan değil, size gıcık olan, kıskananlardan değil bazen en iyi niyetli yakınlarınızdan bile duyacaksınız. Ama nerde hangi yaşta duyarsanız duyun, gülün ve geçin. Yolunuza devam edin. Başarınız en güzel cevap oluyor ve inanın bu çok zevkli. Sözün kısası hayat hepimizin hayatı, herkesin hayatı kendine güzel olsun. Benim hayatım kendime güzel, sevgilerimle.