Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.
Halbuki ne kadar sıcaksın..
Türk Edebiyatında ve şiirinde yenileşme hareketinin öncülerinden biri olan ve halk şairi olarak da bilinen Cahit Külebi’nin de güzel şiirinde belirttiği gibi; “Sonbahar geliyor.” Kimileri için hazan kimileri için ise mutluluk mevsimi olarak tabir edilen sarı mevsim sonbahara sayılı günler kaldı.
Her mevsimin kendine göre güzellikleri var, doğa hangi kıyafeti giyerse giysin, yeşil, beyaz, sarı vs hepsi birbirinden güzel ve hoş olacak bundan eminiz. Ancak bana kalırsa doğaya en çok sarı kıyafeti yakışıyor.
Sonbahar mevsimi yüzyıllardır hazan mevsimi olarak tabir edilmiş ve her zaman yarım kalmışlık, hasret ve gözyaşıyla nitelendirilmiştir. Öyle ki ne şairler ne yazarlar ne aşıklar dilinden düşürmemiz bu mevsimi.
Sanki doğanın mevsimlerden haberi varmışçasına 1 Eylül’ü bulur bulmaz tarihler hemen başlayıverir sarı tonlar, süsleyiverir doğanın her örtüsünü. Havanın halsizleşip yağmurların bulutlarla buluşmasıyla resmen gelir mevsim. Sarı yapraklar yavaş yavaş terketmeye başlar aylardır yuva olan ağacını. Dökülen yapraklar da çağrıştırır hüznü. Yaprak sıkılıp ağacı terkettiğinde şairlerin dizelerinde hayat bulur hemen.
Hem ne demiş Refik Halit Karay “Ağaç ve Ahlak” kitabında; “Sonbahar gelince kızarıp tunçlaştıkları sırada yapraklar da çiçek olurlar. Öyle çiçekler ki ne çingene sarısı, ne burun kanı rengindedir; ne arsızca açılmış, ne şımarıkça sırıtmıştır; ne koca karınlı ne de leylek bacaklıdır; bütün renk asaletini ve biçim kibarlığını nefislerinde toplamışlardır. Yerlere bir Firavun mezarından çıkarılmış küflü altın gibi serpilirler; vazolara koyamazsınız, zira siyah kadife mahfazalarda vitrinlere dizilmeye layıktırlar.
Yaprakları seviniz, çiçeği kim olsa sever!”
Turgut Uyar’ın sevgiliye sitemidir sonbahar. “Temmuz bitti. Ağustos’ta bitecek. Eylül’de ellerin üşüyecek. Isınmak için geleceksin, biliyorum” der döneceğinden emin bir şekilde.
Kimileri için ise zor geçecek bir kışın ayak sesleridir. Isınma telaşı, üşüme telaşıdır.
Her ne olursa olsun sonbahar doğanın en güzel halidir. Hüznün mevsimi olsa da en güzel mevsimdir. Atilla İlhan’ın sonbahara sözleriyle sonbaharın gelişini kutlayalım; “Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. Eylül’den itibaren geceler hazindir, uzundur." hoşgeldin sonbahar.