Her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü tüm dünyada kutlanıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar gününün önemini tüm kadınlarımız hissederken Birleşmiş Milletler Örgütünün 16 Aralık 1977 tarihinde ilan ettiği 8 Mart Dünya Kadınlar günü ülkemizde 1921 yılında kutlanmaya başlamıştır.
Kadınlar, anne, eş, kardeş, iş ortağı, çalışma arkadaşı. Bugün neredeyse tüm dünyada ses getiren eylemlere sahne olan 8 Mart'ın başlangıcı 1857 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında çalışan işçiler, daha iyi şartlarda çalışmak için grev yapmasıyla başladığı kabul edilir. Newyork kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. Türkiye'de ise, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 1921 yılında ilk defa Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlamıştır.

Bugünde hem ülkemizde hem de tüm dünyada kadınlar daha yaşanabilir, adil, savaşların ve şiddetin olmadığı, sömürüsüz bir dünya için mücadele ediyorlar. Günümüzde 8 Mart Dünya Kadınlar günü, kadınlar açısından daha farklı anlamlar taşımaktadır. Dünya genelinde kadın hakları için gelişmeler sağlansa da kadınların birçok sorunları halen daha çözülmüş değildir. Kadınlarımız 2021 yılında halen daha yakılarak, boğularak, darp edilerek canice öldürülüyor. Gün geçmiyor ki haberlerini almayalım. Günümüzde çalışan, kendi ayakları üzerinde duran ve aile ekonomisine katkı sağlayan kadınlarımızın haklarının tam olarak ne zaman alacağı ise merak konusu. Kadınlarımız, halkın, toplumun en fedakar en üretken bireyleridir. Bunlara karşı hakkettiği sevgiyi, saygıyı görememektedir.
Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün kadınlar için sağladığı haklara rağmen hala daha eziyet görmeye, yobaz algısı ve töre saçmalığı ile beraber ne yazık ki kadınlarımız toplum hayatında yer edinememiştir. Kadın haklarının kağıt üzerinde kaldığı hepimiz tarafından biliniyor. Lafla peynir gemisi yürümediği gibi kadın haklarında ciddi yaptırımlar olmadığı sürece biz kadın cinayetlerini duymaya görmeye ve yaşamaya devam edeceğiz. Her 8 Mart’ta olduğu gibi siyasetçilerimiz kadınlarımız için övgü dolu sözler söyleyip kutlamalara yer verilecek. Ticarette, ekonomide güçlü kadınlarımız ödüllendirilecek. Ve bunların hepsi bir günde olup bitecek. Sonrasında hayatına son verilen kadınlarımızı yazmaya ve okumaya devam edeceğiz.
Kadın çalışır, evi toparlar, ayakları üzerinde durur, güçlüdür, annedir, eştir, kız kardeştir, insandır, candır, yardır, narindir. Siz görmeseniz de, bilip bilmezden gelseniz de ‘Adamlar yapmış’ dediğiniz her şeyin arkasında kadınlar var. Başta canım annem olmak üzere tüm kadınlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorum. Her yıl aynı dileklerde bulunuyorum umarım bu yıl ‘Kadın Hakları’nın daha çok hissedildiği, yasaların hafifletici sebeplerinin daha caydırıcı hale geldiği günlere kavuşabilir