Ülkemizi ve tüm dünyayı derinden yaralayan koronavirüs salgını maalesef gerek ekonomik gerekse psikoloji olarak herkesi derinden etkiledi, etkilemeye devam ediyor.
Mart ayında pek çok esnafın iş yerini geçici süre kapatması, bazı esnafın personel azaltması sonradan normalleşme sürecine geçilmesi bunlar yazılıyor ancak yazıldığı kadar kolay atlatılmıyor. Kahveler, berberler, kuaförler, kafeler kapalıyken açık olan esnafın çok zor günler geçirdi ve geçirmeye de devam ediyor.
Ekonomik olarak en çok zor durumda kalan esnaf çaresiz 2020 yılını kurtarmayı beklerken devlet destekli alınan kredilerin ödemesi için ise kara kara düşünülmekte. Geçenlerde geziyorum önceden Nazilli esnafının sabahın erken saatlerinde kapı önlerinde sohbetleri ve kahyaları duyulurdu. Şimdi herkeste bir sessizlik suratlar asık kafalarda bir dünya ödeme planı ve bugün ne kazanırız tedirginliği. Esnaf mutsuz, insanlar tedirgin. Piyasada nakit para durgunluğu. Karşılıksız çekler, ödemesi gelen senetler, kredi borçları. Günlük ciroların ne olacağı belliyken şimdi giderleri karşılayabilmek bile bir mucize gibi.
Pek çok esnaf dükkan açamadı, açanlar ise para kazanamadı. Büyük esnaf günü kurtarıyor da peki ya küçük esnaf? Üst baş almaya büyük AVM‘lere gidersiniz de hastalığınızda yada cenazenize çarşıdaki küçük esnaf dostunuz gelir. Gider süper marketlerden alışveriş yaparsınız da evinizde acil bir şey bitse mahalle bakkalına koşturursunuz. Esnafımıza biz sahip çıkalım ki zor gün dostu belli olsun. İmdat diye bağıran esnafımız var hangimiz duyuyoruz. Hepimiz konuşuyoruz ya da yanımızda konuşulanlara şahit oluyoruz, esnafın hali zor diye ama bu zorluğa bizlerde destek olmazsak esnafımızdan alış veriş yapmazsak kepenk inmeye başladığında çok geç olacak. Fabrikalar bir günlük olur ama esnaf bir günlük olmaz. Esnaf bir arkadaşımı ziyarete gittim morali bozuk doğal olarak konuştuk laf lafı açtı, ’Ne zaman geçecek bilmiyorum, dükkanı açmadığımız zamanlarda 2 bin lira giderim vardı. Çektiğim kredinin ödemeleri yaklaşıyor. Vergimizi, elektrik faturalarını, su faturalarını dükkan kiramı hiç açmasam bile ödedim. Sadece borçlandım ama para kazanamadım” derken hiç bu kadar çaresiz kalmadığını anlatıyordu. Bu süreçte sadece iş yerleri kapanmadı işsiz kalan insanlarda oldu.
Sözün kısası esnafın derdi borçla kapanmıyor. Esnafımızın sorunu borçlandırılarak bitmiyor. Esnafımızın desteklenmesi ve güçlenmesi lazım. Çorbada tuzumuz olsun onlara destek olalım. Sosyal medya üzerinden yada telefonlarımıza ‘kredi çekebilirsiniz’ bilgileri işe yaramıyor. Bu kredileri esnafımız nasıl ödeyecek ve bu ekonomide küçük esnafımız ne yapacak lütfen bununla ilgili bilgi verin. Devlete hiçbir yükü olmayan ancak ortada bırakılan esnaf için bir çare bulunmalı artık. Kısacası esnaf kan ağlıyor bunu tam ifade edemeseler bile umutsuzluk ve karamsarlık hat safhada. Bir kaç kişi dışında hiç kimse yarından umutlu değil.