İçinde bulunduğumuz günler 8.sınıftan 9.sınıfa geçişte uygulanan LGS sonuçları ile lise tercihi yapma ve üniversite tercih dönemidir.
Tercihlerimiz gelecekle ilgili kararlarımızdır. Örneğin; lise tercihinde sınavla öğrenci alan Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve bazı Anadolu Liselerini tercih yapabilecek öğrenciler, ileride iyi bir üniversite eğitimi için yön belirlemiş olacaklardır.
İyi bir lise kazanmak demek, daha iyi bir lise eğitimi almaktır. Ancak daha zor ve daha çok çalışma gerektirir.
Adrese dayalı liselere yerleşen öğrenciler de çok çalışmak zorundadır. Aksi takdirde vasat bir üniversite bölümüne girerler ve uzun süre iş aramak zorunda kalabilirler.
Bizim toplumumuzda nedense veliler, çocuklarını hep akademik eğitime ve mesleklere göre yönlendiriyorlar, üstelik meslek liselerine gitmeyi küçümsüyorlar.
Benim bildiğim kadarı ile Almanya’da zorunlu eğitim 9 yıldır. 9 yılın sonunda çocukların derslerdeki başarısına göre ya akademik ya da mesleki eğitime yönlendirirler.
Türkiye’de ise 206 üniversite var ve çoğu akademik eğitim vermektedir. Üstelik üniversitelerin kalitesi de tartışılır. Günümüzde üniversiteye girmek kolay hele paran varsa çok daha kolay. Hatta yurtdışı üniversitelerde de eğitim gören çok gencimiz var.
Ancak bu kadar akademik eğitim gören gençleri istihdam etmek çok zor. Türkiye’de işsizlik oranı en çok üniversite mezunu genç nüfustadır. Gençler üniversiteyi 23-24 yaşlarında bitiriyor, ama iş bulamıyor ya da çok ilgisiz yerlerde çalışmak zorunda kalıyor.
Çözüm ne?
1- Mesleki eğitimi yaygınlaştırmalıyız. Üniversite içinde tekniki bölümler artırılmalı ve kalitesini yükseltmeliyiz.
2- Zorunlu eğitimi 9 yıla indirmeliyiz.
3- Sanayinin ve teknolojinin ihtiyaçlarına göre insan yetiştirmeliyiz.
4- Üniversiteleri, akademisyenleri sanayiye, belediyelere ve iş yerlerine çekmeli, inovasyon yaratacak araştırma ve geliştirmeye önem vermeliyiz.
5- Gençleri iyi yetiştirmeli, onları şehirlerin maddi kaynağı olarak görmemeliyiz.
6- Eğitimde ideolojik yaklaşımları bırakmalı, bilimsel ve çağdaş bir eğitim vermeliyiz. Tarikat okullarını kapatmalı ve çağdaş bir eğitim vermeliyiz. Yanlış anlaşılmasın, din eğitimi verilmesin demiyorum. Din eğitiminin de bilimsel olması ve tarikatları bırakılması gerekir.
Yoksa orta gelir tuzağından ( kişi başı 10 bin dolar) kurtulamayız.