Türkiye cumhuriyeti, imparatorluk bakiyesidir. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olup, coğrafi yapısı ve nüfusu buna göre oluşmuştur.
Azınlık kavramı, Fransız İhtilali’nden sonra yayılan milliyetçilik-ulusçuluk fikrinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’da kalan topraklarında Hrıstiyan halklar çoğunlukta idi. Nitekim Sırplar, Yunanlar, Bulgarlar ve Romanlar Osmanlı Devletine karşı bağımsızlık amacı ile mücadeleye giriştiler. Önce Yunanistan ardından Sırbistan, Romanya, Karadağ, Bulgaristan ve Arnavutluk gibi devletler, Osmanlı coğrafyasında kurulan yeni devletlerdir. Ermeniler ise İmparatorluğun Asya topraklarında yaşıyor olup belli bir bölgede nüfus çoğunluğuna sahip olamadığı için Osmanlı topraklarında bağımsız bir devlet kuramamışlardır.
Aslına bakılırsa azınlıklar, Osmanlı İmparatorluğu’nda din ve ibadet özgürlüğüne sahip, ticaret ve sanatla uğraştıkları ve askerlik yapmadıkları için son derece zengin ve refah içindeydiler. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak ve paylaşmak isteyen İngiltere, Fransa ve Rusya’nın kışkırtmaları ile azınlıklar ayaklanmışlardır.
Osmanlı Devleti’nde kuyumculuk ve ticaret özellikle Yahudi ve Ermenilerin elinde idi. Mesela Yahudiler, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı isyan etmemişlerdi. Bunun nedenleri de zenginlikleri 1492’de Türkiye tarafından kabul edilmeleri ve korunmaları ve Hrıstiyan devletler tarafından desteklenmemeleridir.
Osmanlı İmparatorluğu, 1. Dünya Savaşı sonunda dağılıp yıkılması ile Filistin, İngiltere’nin işgaline uğramıştır. 1916’da İngiliz dışişleri bakanı Balfour’un adı ile anılan “Balfour Bildirisi” ile Filistin’de bir Yahudi İsrail Devleti’nin kurulmasının temelleri atılmıştır.
Irkçılığın yayıldığı 19. Ve 20. Yüzyıllarda Yahudileri, Avrupa’dan atmak isteyen Almanya, Rusya, Fransa vb. devletler, Filistin’e yönlendirmişlerdir. Zengin Yahudiler ve Siyonist kuruluşların desteğiyle Araplardan zorla ve para ile toprak satın almışlardır. Neticede 1948’de Filistin’de İsrail Yahudi Devleti kurulmuştur.
Lozan Barışında azınlık kavramının ölçüsü dindir. Yani Türkiye’de yaşayan gayri Müslimler azınlık kabul edilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de Kürtler, Lazlar, Çerkes’ler azınlık değildir. Yunanistan Batı Trakya ‘daki Türklerin aleyhine kullanmaktadır.
Türkiye’de din kardeşliği esastır. Türkler, Kürtler, Çerkesler, Lazlar evlilikler yolu ile yaşayışları ile tek millettirler. Oyuna gelmeyelim. Hepimiz biriz. Kaderimiz ortaktır.