Yıllar geçse de üstünden teknoloji çağında olduğumuz bugünlerde zamanında kıymet verdiğimiz birçok hatıra var geçmişte kalan. Teknoloji çağındaki çocukların bile oynadıkları oyunlara baktığımda kendi çocukluğumda oynadığım oyunlar geliyor aklıma. Çok eğlenirdik tat alırdık, emek verirdik, sokakta oyun oynarken annelerimizin sürdüğü salçalı ekmeği paylaşırdık. Hep bir özlem, en saf haliyle o günlerin keşke geri dönenebilsek dediğimiz oluyordur zaman zaman.

Bugünkü yazımızda bizleri o nostaljik hatıralara götüren nelerdi gelin birlikte hatırlayalım.
90 yılların başında paramız yoktu cebimizde belki ama mutluyduk. Şimdi teknoloji çocuklarına baktığımızda ya bilgisayarlarda yada cep telefonlarında vakit geçirip eğlenmeye çalışıyorlar. Bizim izin saatimiz akşam ezanında evde olmaktı mesela. Mahalledeki arkadaşlarımızla akşam üstü serinlikte buluşur yakar top, 9 kremit, çamurdan evler, oyuncak bebeklere kıyafetler dikilirdi. Gülerdik eğlenirdik akşam ezanı okunduğunda biraz daha oynayabilmek için can atardık. Şimdi sokaklarda sek sek oynayan, ip atlayan, misketleriyle oynayan çocuklar yok artık.
Bayramlardan 10 gün önce tüm büyüklerimize gönderdiğimiz bayram kartları vardı. Çeşit çeşit kartlar alır bayram tebriklerini yazar zarflar içerisine koyup postane yolunu tutardık. Yazarken ayrı heyecan olurdu, bize gelecek olan bayram tebriklerini posta kutusunda beklemek ayrı bir heyecandı. Sinek aracının arkasında koşar, yolları sulayan itfaiye araçlarında ıslanmaya çalışırdık.
Okulda hece fişleri, atari, ansiklopedilerden yaptığımız dönem ödevleri, kütüphanelerde çalıştığımız sınavlarımız araştırma ödevlerimiz. Okumayı ilk öğrenen öğrenciye takılan kırmızı kurdele mutluluğu. Seni asla unutmayacağız Cin Ali. Pazar sabahı ailece yaptığımız kahvaltılar,soba üstünde kızaran ekmek kokusuyla izlediğimiz çizgi filmler, kovboy filmleri. Çocukluğumuzda arda kalan hatıralar bunlar.
İl çıkan cep telefonlarında oynadığımız yılan oyunu desem oynamayan yada hatırlamayan yoktur sanırım. Telefonun şarjı bitene kadar hatta babamız bırak artık diyene kadar oynardık. Rahmetli babaannem ve dedemin bana hacıdan getirdiği içinde hazır resimlerin olduğu fotoğraf makinesi. O zamanlar herkesin elinde kağıt kalem vardı isim hayvan şehir oynardık. E-okul yoktu bizde karnelerimizde pekiyi-iyi yazılırdı. Hatıra defterlerimiz ve günlüklerimiz en büyük sırdaşlarımızdı. El işi, iş eğitimi derslerinde kullandığımız alçı kalıpları. Tolga abi ve hugo ile birlikte yerimizde duramazdık bizde heyecandan. Sakızların içinden çıkan yalancı dövmeler. Elinde voltmen olan çocuklar en havalı çocuklardı.
Yine eve geç gelsek annemizden fırçayı yesek, acıksak da ekmeğin arasına domates peynir koyup yesek. Gelecekte nice güzel hatıralara sevgi ve sağlıkla kalın.