"Müslüman olanların inandığı, İslam dininin beş şartından biri orucun bir ay boyunca bizlere misafir olduğu ve sadece kelime manaları bile bir kitaplık bilgi veren Ramazan, Arapça' da iki ayrı kökten gelir. Bu kökler; Ramad veya Ramdâ'dır. Ramad: Kavurucu sıcaklık manasına gelirken; Ramdâ ise: "Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur." manasındadır.
Kavurucu sıcaklık manasını açıklayacak olursak Ramazan’ın bir özelliği ortaya çıkıyor. Ramazan geliyor ve bizim yapıp ettiğimiz kötülüklerimizi, günahlarımızı, ihmallerimizi, kusurlarımızı alıp götürüyor. Kavurucu sıcaklık manasının bir özelliği daha vardır. Kavurucu sıcaklık olmazsa ağaçlar meyve vermez. O olmazsa incir olur ama tadı olmaz. Bu sıcaklık aynı zamanda bize tat vermeye gelen bir sıcaklıktır. Hem bizim kötülüklerimizi yakıp yok etmeye hem de bize tat vermeye gelen bir sıcaklıktır.
Ramazan bizlere tat vermeye, eski güzel insanlığın tadını tekrar kazandırmaya geliyor. Mü'min tatlıdır çünkü. Mü'min ülfet sahibidir Mü'min sevimlidir. Mü'mine baktığınız zaman size sevinç gösterir.
Sonbahar yağmuru olan ikinci manasından bahsedecek olursak: Yazdan kalma ne kadar toz, pis varsa sonbahar yağmuru gelir ve tertemiz yapar doğayı. Her sene bir sonbahar yağmuru misali Ramazan gelir ve biz mü'minlerin toz tutmuş, pas tutmuş, nasırlaşmış yüreklerimizi, kulaklarımızı, dillerimizi, gözlerimizi, ilişkilerimizi, insanlığımızı yıkar ve tertemiz yapar. Mü'minin kalbi bir aynaya dönüşür orada güzellikler görünür.
Ramazan yalnızca aç kalmak, mideyi aç bırakmak değildir. En büyük maksadı Allah'ın rızasını kazanmak ve doğru insan olma yolunda hem vücudumuzdaki kirleri hem de kalbimizdeki kirleri arındırmaktır.
Ramazan ayrıca bizlere sabrı, yokluğu, yoksulun halinden anlamayı, nefise hakim olmayı, cömertliği, paylaşmayı, kıymet bilmeyi, doğru konuşmayı, sevmeyi, hoş görmeyi, güzel bakmayı, güzel konuşmayı kısacası gerçek insan olmayı öğretir. Tam duygu yoksunu, aç robotlara dönüşecekken bu aydan nasibini almayı bilenleri kendine getiren 11 ayın gerçek sultanı olan mübarek bir aydır.
Nacizane tavsiyemdir sadece bir ay değil 12 ay ve ömrünüzün yettiği tüm aylar boyunca gerçek insan olmaya çalışın. Ne yazık ki hepimizin şahit olduğu bir durum var, Ramazan başlar ve bitene kadar insanlar kendilerine çeki düzen vermeye başlarlar lakin ne zaman Ramazan biter, bize veda eder o zaman kaldıkları yerden hoş olmayan davranışlara devam edilir. Ramazan bence hakiki insan olma ve bu hakikiliği bir ömür sürdürebilme ayıdır. Yalnızca Ramazan ayında değil ömrümüz boyunca göreceğimiz tüm aylarda hakiki insan olalım. Haydi bu Ramazan ayı hepimiz için bir başlangıç hepimiz için hakiki insan olma yolunda bir adım olsun. Herkese hayırlı, bereketli, hakiki insanlar olduğumuz Ramazanlar dilerim.”