"Ah be insanoğlu beni artık yalnızca güldürüyorsun. Ağlatmıyor artık yaptıkların, acımtırak bir gülüş konduruyor yüzüme. Ve öğreniyorum artık tecrübelerle, yaptıklarınla, yapmadıklarınla, değişen tavırlarınla, çocuk kandırır gibi davranışların, konuşmalarınla öğreniyorum, ölçülü sevmek gerektiğini, herkesi aynı kefeye değilde hak ettiği yere koymak gerektiğini.
Ben sevdim mi canım kadar kıymet veririm karşımdaki her kimse, bilen bilir, buna rağmen eksiliyorsa karşımdakinin bana olan sevgisi, anlayışı, bu duruma karşılık önceden mücadele eder o kişiyi kaybetmemeye çalışırdım, onun beni kaybetmemeye çalışması gerekirken üstelik. Fakat artık yapabileceğim bir şey yok, kim nasıl hissetmek istiyorsa hissedebilir, kim neyi nasıl anlamak istiyorsa anlayabilir, kim beni kaybetmeyi istiyorsa kaybedebilir. Zaten kaybetmek isteyen kaybetmeyi göze aldığı kişiyi gerçekten sevmemiş, önemsememiş demektir.
Mühim olan kalbin aynı kalmasıdır. Kalbinin şeffaflığını görebilenler ve verdiğin sevgiye hâkiki sevgiyle karşılık verenler olduğu sürece kazanan sensin, kaybettiğin hiçbir şey yok. Ve en önemlisi Allah bizleri sevsin, O(c.c) sevmedikten sonra tüm dünya seni sevmiş ne anlamı olur ve Allah, O'na (c.c) hâkiki sevgiyi duyabilmeyi sonra O' nun rızası ve sevgisiyle yarattıklarını sevebilmeyi, hâkiki sevgi bilincini kalplerimize nasip etsin, sevdiğimiz insanlarla da muhabbetimizi arttırsın."