Yenilenme, her zaman büyüklerimizin söylediği gibi tebdili mekanda fayda vardır; yani yenilik yapma, yeniliklere açık olma her daim insana veya toplumlara iyi gelecektir. Bu anlamda da Türkiye’nin bir yeniliğe gereksinimi olduğu su götürmez bir gerçek. Önemli olan ise bu gerçeği idrak edip gereğini yapabilmektir.

İktidar ve ana muhalefet partilerinin kongreler süreci önümüzdeki günlerde başlayacak. Ancak bu süreçte neler değişecek işte o noktada kuşkular ve umutsuzluklarımız var. Zira her iki partide de koltuğa oturanlar değişse de zihniyetler, anlayışlar değişmediği için sadece kongre yapılmış ve birilerine bazı payeler verilmiş oluyor, başka da bir durum yok ortada.

AKP İl Başkanı Ömer Özmen önceki gün yazılı ve dijital medyada yer alan söylemlerinde diyor ki: “Kılıçdaroğlu’nun Aydın ziyareti verimsiz geçti.”
Şimdi bu değerlendirmeyi yapmak öncelikle iktidar partisinin il başkanına düşmüyor bu bir. İkincisi ise; hani yine eskiler der ya, “önce kapının önünü süpür sonra komşuna söz söyle” diye. Burada da önce bakacaksın ‘benim il başkanlığım ne kadar verimli. Ben Aydın’a ne kazandırdım’ diye sonra ana muhalefet partisi genel başkanının Aydın ziyaretini değerlendireceksin. Yazının ikinci paragrafında da söylediğim gibi, kimin verimli kimin verimsiz olduğundan çok anlayışlarına bakmak gerekiyor. Anlayışların değişmesi gerektiğini bu örnekte de net olarak görebiliyoruz.

Kongre sürecinde AKP’de de CHP’de de birçok yönetici değişecek. İl, ilçe başkanları değişecek. Ancak kendilerini rakip partinin genel başkanının ziyaretinin verimliliğini değerlendirmekle yükümlü görmekten vaz geçmedikleri sürece değişen, yenilenen hiçmir şey olmayacaktır, koltuklara oturanların dışında.

Aydın’ın son yıllardaki bu üvey evlat muamelesinden kurtarılması için iktidarın da muhalefetin de yumruğu aynı yere vurması gerekiyor. Ortak paydalarını Aydın olarak belirlerler, bayramlarda, kurtuluş törenlerinde iktidar ve muhalefet partileri birlikte yer alıp birlik ve beraberlik içinde, Aydın için var olduklarını gösterirlerse Aydın’da bir şeyler değişecektir.

İktidar ve Muhalefet partisi milletvekilleri özneye Aydın’ı koymadıkları sürece sayısal olarak ha bir fazla, ha bir eksik hiç fark etmiyor. Değişimi ve yenilenmeyi öncelikle buradan başlamak gerek. Öznemiz Aydın anlayışını oturtmak gerek ki Aydın kalkınabilsin, Aydın ilerleyebilsin.