AK Parti Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nin varyant yolu üzerinden patlak veren polemik vesilesiyle nur topu gibi kayıkçı kavgamız daha oldu.
Tam da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken'in, ildeki tüm erklere yaptığı 'Birlik Beraberlik Çağrısı' ile Aydın Sanayi Odası Başkanı Gökhan Maraş'ın 'Aydın Platformu Çağrısı'nın gündemde olduğu süreçte patlak veren bu polemiklerin zamanlamasını manidar bulmakla birlikte gelinen nokta itibariyle derin düşüncelere dalmadım değil!
Erdem'in, "Halkımız, ADÜ personeli ve öğrencileri belediyemizden bu yolun yapımını yıllardır bekliyor. Yıllardır Belediye’nin yapmadığı ADÜ Yolu’nu Karayolları Bölge Müdürlüğü ve Otoyol Yapımcısı FERNAS Grup yapıyor. Aydınlılar adına teşekkür ediyoruz" sözlerine cevaben Çerçioğlu’nun partisinin danışma kurulu toplantısında, Aydın'ın Dingonun ahırı olmadığını vurgulayarak, "Üniversitenin yolu bizim olsaydı çoktan yapardık. Karayollarının yolu büyükşehir veya Efeler Belediyesi’nin değil ki. 3 Aylarda bari yalan söylemeyin" ifadeleriyle cereyan eden bu polemik, bir süre daha devam edecek etmesine de soruyorum; Bu kayıkçı kavgasının Aydın'a ne faydası var? Hiç!
Esasen türlü kaynaklardan duyumlarımıza göre, bu yolun yapımıyla ilgili olarak ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent ile Özlem Çerçioğlu kısmen el sıkışmıştı. İşçilik ve ekipman Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden, maliyetse ADÜ bütçesinden karşılanacak şekilde bir planlama da gündemdeydi ama birden bire işin seyri değişti. Yolun yapımı Karayolları Bölge Müdürlüğü ile Aydın-Denizli Otoyolu’nun yüklenici firması FERNAS’a kaldı.
Geçtiğimiz döneme baktığımızdaysa Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, maliyeti dahil ne gerekiyorsa yapmaya da hazırdı ama kısır siyaset ne yazık ki buna imkan tanımadı. Koskoca AK Parti Hükümeti dururken Rektörünü Cumhurbaşkanı’nın atadığı bir üniversitenin varyant yolunu CHP’li Efeler Belediyesi’nin yapması haddine miydi? Olacak iş değildi! İşte geçen dönem bu varyant yolunda düzenleme bu dar bakış açısına takıldı!
Peki o halde Mehmet Erdem’e soralım; Başkan, Karayolları’nın bunu yapmaya gücü vardı da yıllardır niye susup oturdunuz? Üniversite öğrencileriyle hastalar o yolda çile çekerken neredeydiniz? Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne, Fernas Grup’a teşekkür edelim tamam da neden bu yolun yapımı yıllar boyunca yılan hikayesine döndürüldü?
Bir çift laf da Özlem Çerçioğlu’na edelim; Başkan, bu kayıkçı kavgasının Aydın’a tek faydası, dedikodu kazanını kaynatmasıdır. Kahvede amcalar, “Erdem haklı mı, Çerçioğlu mu bastırır?” diye çayına kahvesine bahis açtı bile ama işin aslı şu; Ne Erdem’in Hükümetten araç geçiş garantili Yap-işlet-Devret modeliyle yol yapan FERNAS’ın göğsünü kabartan teşekkürleri, ne de sizin “Ben yapardım ama sorumluluğumuzda değil” çıkışınızın bu şehre gram faydası yok. Evet Aydın elbette ‘Dingonun ahırı’ değil ama bu ve önceki dönemlerde de benzer şekilde patlak veren bazı polemiklere bakılırsa şimdi tek tek sıralamayayım ama ilimizde bazı konuların zaman zaman sizin de türlü gerekçelerle aksi yönde tavır almanız nedeniyle senelerdir sürüncemede kalıp ‘Arap saçı’na döndüğü de aşikar.
Netice itibariyle Mehmet Erdem ve Özlem Çerçioğlu bu sözlerim de her ikinize; Sizler Aydın’ın geleceğine dair söz sahibi olan isimlersiniz. Ancak görünen o ki, bu “kayıkçı kavgası” ile Aydın’ın geleceğine değil, geçmişin kısır çekişmelerine hizmet ediyorsunuz. Şehrin nabzını tutanlar ve halkımız açıkçası sizlerin bu polemiğiyle değil, Aydın’ın nasıl daha ileri gidebileceğiyle ilgilenmek istiyor ancak ne yazık ki bu tartışmalar nedeniyle Aydın, önünü açacak projelerden çok, siyasi çekişmelerin gölgesinde kalmaya devam ediyor.
Aslında her iki taraf da çok iyi biliyor ki bu yol meselesi, Aydın’ın gerçek sorunlarının sadece küçücük bir parçasından ibaret. Fakat dünden bugüne kısır çekişmelerle sürdürülegelen siyasi rekabet, artık ilimizin ali menfaatlerinin görmezden gelinmesine de neden oluyor. Oysa Aydın, “birlik ve beraberlik” çağrılarına en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyor. AYTO Başkanı Ülken ile AYSO Başkanı Maraş’ın yaptığı çağrılar, tam da bu nedenle önemli ama görünen o ki şehrimize yön veren siyasi iradeler, bu çağrılara kulak vermek yerine, kendi kavgalarına devam etmeyi tercih ediyor.
Öyleyse bu durumda Aydın halkına düşen ne? Siyasi polemiklerin ötesine geçerek şehrin geleceği için somut adımlar atılmasını talep etmek. Zira Aydın, “Dingonun ahırı” olmadığı gibi, siyasi çekişmelerin arenası da değil. Aydın hakikaten tarımın, sanayinin, turizmin ve eğitimin merkezi olmayı hak eden bir şehir. Bunun için de öncelikle siyasilerimizin şehrin menfaatlerini kendi çekişmelerinin önüne koyması da büyük önem arzediyor.
Vesselam son sözümüz şu olsun: Aydın’ın daha parlak bir geleceğe uzanan aydınlık yolu, siyasi polemiklerle değil, birlik ve beraberlikle açılacaktır. Eğer sizler, bu şehrin gerçek sahipleri olarak, bu yolda el ele veremezseniz, Aydın’ın geleceği de tıpkı bu varyant yolu gibi daha uzun seneler boyunca “yılan hikayesine” dönüşmeye mahkum olacaktır. O yüzden, lütfen, bu kayıkçı kavgalarını artık bırakın ve Aydın’ın geleceği için birlikte çalışın.
Çünkü Aydın hepimizin ve unutmayalım ki başka bir Aydın yok!